Eski Bir Aşkın Eşkâlisin YüreğimdeBildik bir yarasın iyileşmeyen, şu yüreğimdeki İhtimali olmazlığa çıkan düş sancısı gövdemdeki İçimin ummanlarından dökülen yangın çağlayanı Kırık camların üzerinde dinlediğim rüzgârın ıslığı Sen bulut damlalarını biriktiriyorsun mevsimime Adresi silinmiş sokaklar gibisin aşkın şehirlerinde Güz sokulmuş gözlerine, sularda yüzüyor hatıralar Çığlıklar astım yel değirmenine, yağmurda fısıltılar İhbarda sensizlik, avucumda senden kalan kehribar Yaşlı bir balıkçının gözlerinde yırtıldı yüzyıllık ağlar Asırlarca kapanmazdı seninle aramızdaki davalar Suskularımın vebalisin sen, söylemese de aynalar Sana gelmek, ateşe odun atmak gibi üşümüşlük Ellerimdeki güneş ışıltısı, içten içe bölünmüşlük Kan biriktirmek avucumda, yamalı kısır döngü Yorgun dünlerin terli sabahlarındaki ter köpüğü Seni düşünmek, yokluk vaktinde terzi söküğü Sana gelmek, asi sesle söylediğim aşkın türküsü Heceledikçe sevgini karaya vurur gemiler, su yanar Eski bir aşkın eşkâlisin yüreğimde, düşer yapraklar Gün batımlarında ararım kokunu, gölgemizde anlar Zılgıt bir sevdasın dilimde, kapanmaz tende yaralar Yosunlar çıkarırız denizlerden, bedenimizde tutkular Her aşk hicran perdesidir, düğümlenir dilde hıçkırıklar. Selahattin Yetgin |