....ÖLÜM VE ÖTESİ....
Önce acı bir ses gelir derinden,
Sonra ince ince ruhumu sarar, Bedenim bu sesle irkilir birden, Acaba sırada hangi isim var? Hangi isim künyesinden düşecek, Bir damla yaş gibi süzülüp yere, Ölüm başımızda,ölümsüz gerçek, Gün gün yaklaşıyor,göz göre göre, Her birimiz bir yolcuyuz zamanda, Yılların seline kapılmış yolcu, Gidenler bir yanda,kalan bir yanda, Bu seyahat ne ilk ne de sonuncu. Yolun sonu ise taştan bir beşik, Sallanır da durur rüzgara karşı. Dört yanı virâne,hece taşı dik, İçi kof kemikten kapalı çarşı. Bu (han)da kimsenin duyulmaz sesi, Sükûtun kederi dinlenir ancak. Ölen için kimsesizin kimsesi, Karışıp gittiği bir avuç toprak... İbrahim vedat çarpar |
zenginden daha zengin rüşvet almıyor
basitçe yaşayanı anladık ama
alimler, ermişlerde sıra bekliyor
çok güzeldi gerçeğin en basidi ve en karışığı
kutlarım