Ondandır….Uzun süre körlerle ceviz oynadım (!) Hep onlar kazandı nedense !... Belli ki ben oyun kurmasını bilmiyordum ! Sonra çelik çomak ve körebe… Ben ebe olurdum Onu yakalanmak için(!) Düşümde bile Kimseyi ebelemeden uyanır, Onu yakalamak için yeniden uyumak ister, Uyuyamazdım. Hep O’nunla olmayı hayal ettim Fakat bir türlü olmadı. Koşan her çocuğu yakalama isteğim Ondandır. Biraz büyüyünce Dörtnala koşan iki beyaz at düşlerdim. Gecenin tan karanlığında Birinde o, birinde ben Şafaklar boyu… Atların yeleleri ve onun sarı saçları Geceye meydan okurdu. Güneşin ilk ışıkları gözlerinden yansıyarak Güllerdeki çiy tanelerini İnciye dönüştürürdü. Dişleri zaten inciydi… Beyaz gülleri sevdiğim Ondandır. Atını bulutlara doğru sürerdi. Ardından yetişmek ister Bir türlü yetişemezdim. Ufukta kaybolurken, Atıyla beraber buluta dönüşür, Oradan gülümserdi… Bütün gülüşleri sevdiğim Ondandır. Yılarca onun yağmurlarıyla ıslandım. Bazen inci dişlerini doluya, kara dönüştürüp yollardı, İliklerime kadar donar, aldırmazdım. Onu hep beyazlar içinde düşledim Beyaz bir güvercin ve kuğu gibi… Şimdi nerede bir beyaz görsem onu hatırlıyorum… Aklımın hep bulutlarda gezdiği Ondandır. Halit ÖZDÜZEN |