Birini sevmiştir, gönül geçmiş zamanda,
Hep aynı yerinde, kaşınan yara...
Başına taş değil, deniz düşmüş olsa da,
Düştüğün yer kanar, derinde hala...


Dört mısra yazdıktan sonra yoruma geçelim. Her bayanın hayatta en çok düşlediği düşündüğü beyaz giymek sanırım. Oysa kırmızı, mor, siyah, mavi renkte olsun o gelinlik denen şey ama yeter ki onu giyinen mutluluk giyinsin. Mevlana Celaleddin Rumi'nin çok sevdiğim iki satırı

'Nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok,
Nice elbiseler gördüm içinde insan yok!

Ha bir de Yunus Emre'nin ' Ete kemiğe büründüm yunus diye göründüm.' Bu sözü de çok severim derin manalar içermektedir.

Üç çeşit aşk var derler birincisi size bir iyilik yapılır size iyilik yapana aşık olursunuz noksan kalır bir yanı, ikincisi görmeden aşık olursunuz hasretini çeker onun için ot gibi yanar tutuşursunuz feryat figan o sizi görmez siz onu görmezsiniz halk dilinde platonik benim dilimde aşktonik denilen bu şıkta noksan son şık üçüncüsü gördüğüne aşık olmak gördüğün derken gönül gözü gördüğün derken altıncı his gözü gördüğün derken tanıdığın yazdıklarından yazdıklarından özellikle yazdım. Bir şiir yorumunda Mevlana, Yunus Emreyi kalbimize yuva kurup onu hatırlaya/biliyorsak kendimizde yaşatıyoruz demektir. Ha Atatürk dünya lideri ki en büyük aşkım. İnce espri yapmayı severim. akşam üzeri saat yedi gibi yan apartmanımızın zemin katında benim geldiğimi bekleyen dedem nenem aşkım öz değil ama Dedem aşkım Nenem aşkım dediğim zaman mahalle duyuyor ilk başta yadırgadılar oysa sonra alıştılar oturup on dakika onların gönlünü almak bin dört yüz kırk dakikanın on dakikasını onlara ayırmak...

Şiirde yakın mezar sanırım kalbi simgeliyor. Affetmeye gelince şu pencereden bakıyorum inanan olarak biz tanrının kullarıyız tanrı atfediyorsa biz neden affetmeyelim. Kötü söz sahibine ait derler hata suç günah işleyenindir diye düşünüyorum. Her şer'de bir hayır aramak değil maksadımız ama bir badem toprağa düştüğü zaman ağaç olmak ve yine badem vermek için mücadele veriyorsa rüzgara meydan okuyorsa kar kış boran dalında can uyuyorsa düşünmek lazım. Çocukken iletişimi sadece canlılarla bilirdim sonradan öğrendim ki iletişim çok yönlü bağlantı kurmakmış ki Kalbimde beslediğin büyüttüğün uyuttuğun uyandırdığın olduğu gibi elimde değil yapamıyorum edemiyorum diyerek teslimiyetçi zihniyetten kurtularak sildiği de olacak kalbin veya böyle değildir ben böyle düşünüyorum. Saygı ve selam ile.



Toprağımsın tarafından 7/12/2014 11:31:29 AM zamanında düzenlenmiştir.