GÜNEŞİN SÖNDÜRÜLDÜĞÜ YERDE
GÜNEŞİN SÖNDÜRÜLDÜĞÜ YERDE
bugün okyanusları yakacağım yüreğimde güneşi söndüreceğim sensizliğe günaydın demeyegörsün diller zamanı tüketeceğim gözlerimde varsın kuş sesleriyle uyanmayalım sabaha varsın ovuşturmayalım aşkla parlayan gözlerimizi mahmurluğuyla sendelesin yaşayamadıklarımız içimizdeki ukdeleri dileyelim Tanrıdan arzu istek temennilerle kuş sesleri bırakır yerini uğuldayan mermi seslerine dinginlik mi istemiştin merak etme şakağını yalayarak öper eceli anlından ne sabahın kuşluk vaktini dinler serseri nede akşamın kızıl kurusunu sen asılı kalan günleri düşlerken o giyinmiş kuşanmış öldürmek için yeter artık istersen bir de barış türküleri oku dağlara çıkmadan, avlamadan, avlanmadan notadan yoksun kurşun sesleri gibi haykır haykır içindeki umudu adını barış şarkısı koy ısıtmaz içini söndürülmüş güneşin sıcaklığı söndürmez yüreğini alev alev yanan okyanuslar çünkü henüz uyanmadı yurdumuzda gaflet uykusundaki aymazlar sen ağıtlar yaka dur onlar yine silaha sarılacaklar onlar yine kanlar akıtacaklar kana susayanlardır en çok ta melek görünümündeki şeytanlar savaş çığırtkanlığı yapanlar elbette ihanet içinde olanın kanını besleyecek kin, nefret ve barut kokusu güneşin söndürüldüğü yerde olmaz mı aydınlık korkusu hadi gel biz de bir mum yakalım karanlığa hadi gel biz umuda kucak açalım sevgi ısıtsın yüreklerimizi Hüma Efkan |