Benim Adım Tiryakiadını sırtlanmıştım paçalarıma kadar, ocaktı hiç bir yer, kar özlemiştim beyaz bir muştunun kollarını öyle hafif, öyle serinsin ki akşamları dilinde serçeler uyur düştü, ilginçliğin heybesine gam dolduran düş olmalıydı hiç biri kimsesizlik değildi yoklukların kimsesizlik sevgisizlikti oysa ben adını sırtlanmıştım tutup kollarından, şubattı her yer kor tutturmuştum patikasızların yolundan bir hol öyle lirik, öyle epiksinki sabahları libasında güldür yol erik çiçek açmış, erik yaprak döküyor zaman mı hızlı, seninle mi çabuk geçiyor sol yanı uyuşmuş hazanın dinle, eylül fena inliyor yokluğunu unutturacak alışkanlığım kalmadı anlayacağın dedim ya; adını sırtlanmıştım,iz bırakmış küreklerime meme uçların yağız bir velet çukurlarda misket oynuyor kulakları biraz ben, yanağı tıpkı sen ikisi birden aslında ağır geliyor erik susmuş, erik dertli, erik içerlemiş bu duruma beş yaprağı birden düşüyor hani, gözyaşına benzetsem ağlarım sanki mevsimler sarı kehribar bir teşbih bir yağız, bir sen bir yağız, bir sen çektikçe kırılıyor ali.... |
yokluğunu unutturacak alışkanlığım kalmadı anlayacağın
SEVGİLİNİN YOKLUĞUNU UNUTTURACAK EYLÜLDE YOK....