Tarif
Hani şair der ya yüreğimin zarif sancısı...
Sen gerçekten yüreğimin zarif sancısı, Gözlerimdeki keder, Gülüşlerimdeki hüzün, Kalemimdeki bir avuç hayatsın... Suskun bir çığlığa göğüs gerenim, Hayatın korkularını bana anlatanımsın... Sen benim gökyüzüm,içimdeki dinmeyen yağmurumsun... Kederlerime,hüzünlerime,umutlarıma yüz çevirenimsin... Var olanım ve bir o kadar yok olanımsın... İçimde olup da dışarıya yüz tutanımsın... Sen karanlık bir sokakta kalbime ışık tutanım, Yağmurlu bir günde benim korunağım,barınağımsın... Özgürlüğe aşka kanat çırpışımsın... Dilimdeki zikir,kalbimdeki şükür,bu bi çare ellerimdeki zanaatımsın... Sonbaharda kalbime düşen bir sızısın... Anlatmak isteyip anlatamadığım, Kelimeleri seçemeyişimdeki acemiliğim, Belki de dalgınlığımsın... Suç gibi korkarak yaşadığım, Aklımın en uç köşesindeki köşe kapmacalarım, Sen benim bu küçücük bedenimdeki kocaman aşkımsın... Hani kavuşunca meşk kavuşamayınca aşk olur derler ya; Sen benim hem meşkim hem aşkımsın... Dudaklarımın arasındaki yalansın... Yalanı söyletenim,sonra inandıranımsın... Saçmalamalarım,kahkahalarım,belki de hayatta tanıdığım ilk heyecanımsın... Gözlerine baktığımda içimi sen saranımsın... Gülüşündeki sevincim, Güneşin ilk ışıklarıyla içimi ısıtanımsın... Sen... |