Gitme, ruhumu bizar etmeHer nasılsa Muaffak olamadım Seni anlamayı başaramadım Oysa samimiyetle çalıştım Nasıl hitap edeceğimi bulamadım Bazen şen şakrak olurken Etrafına tebessümle bakarken Artık tamam, başardım derken Biraz sonra yine tuhaflaşıyordun Cismen tanınsan da, ruhen yoktun Aslında yardıma muhtaçtın Muhabbet ve şefkate aç olan candın Benim için bulunmaz bir ikramdın Candın, canandın, sürur adına hazdın Ancak seninle olduğum vakit bahardım Yoksa zemheriye duçar olmuş hazandım Şimdi bu mısraları arkandan yazıyorum Yokluğunda yürek sayfalarımı açıyorum Huzur ve saadeti letafet, ülfeti buluyorum İki ruh ve iki kalpten bir canız, biliyorum Ama her geçen gün pencere kenarındasın Sılasına hasret kalan bir yavru ceylan gibi Anasını küçük yaşta kaybeden yetim misali Sessiz ve suskun bir halde, öyle bakıyordun Bu haline hiç dayanamıyor, hayıflanıyordum Çare adına bir hekime gitmeye karar verdim Olan biten neyse üzülerek bildiğimi söyledim Hekim, balını öne eğdi, biraz düşündü ve dedi Bir müddet misafirimiz olmalı diye tembihledi Ruhi, zihni sıkıntıları var bunu çözmeliyiz dedi Ve birazda o an düştüğüm hal üzerine teskin etti Şimdi nasıl bu hakikati söylemeyim bilmiyorum Mustafa Cilasun |