Başı öne eğik ve suskunduOnu O halde görünce İçimin Titrediğini hissettim Ne sevine bildim Ve ne de üzüntümü Belli etmek istedim Derin bir teessürle Gayret ettim Ne konuşacağımı O an bilemedim Fevkalade şaşkın Ve tedirgindim Can, canan, umut Bir vakte kadar dedim Yaşansa bile kalbin Hicranını hissettim O hayat dolu, kanlı canlı Olan insanla irkildim Ne kadar mahzun Bir edası vardı Suskunken Başı öne eğikken Dil kendi Haline çekilmişken Bu zamanda Kelam Ayan olmak istemez Meram kar etmezken Gözler dalıyor, Zihin başkalaşıyor Hal bırakmıyordu Ne derin Muhabbetim vardı Fakat halim dünyalaştı Her zaman Arz talep dengesi için Mesai harcanıyor İnsana has özellikler Ve değerler İhmale alınıyordu Bu minval üzere Hayatı ikmal edenden Vefa bekleniyor Samimiyet isteniyor Sadakat adına Sualler tetikleniyordu Helal kazanç adına Gönüllü köleliğe Razı olmak ne acıydı İltimas ve torpil Ayyuka çıkmıştı, hak Ve adalet yalnızlaştı Böyle bir medeniyet Ve asriliğin kime Ne faydası dokunurdu En yakınlar dahi İhmale alınır olmuşlardı Hamiyet için her an Hizmet edilmesi gereken Anne ve babalar Hizmetimize adanmıştı Garip bir yarış başlamıştı Var olmak ve başkaları Gibi yaşamak için Ama ne tuhaftı Hak ve adaletin olmadığı Zeminler adeta Masum için tuzaktı O can Yıllara sâri arkadaşlığım Bulunan adam amansız Hastalığa yakalanmış Hayli zamandır Çaresizlik içinde Ve hak olan vaktini Beklercesine sahipsiz kalmış… Mustafa Cilasun |
Yastıkaltı hikayesi gibi güzeldi alınması gereken onlarca mesaj vardı bu yüzden düz yazı daha iyi olur kanaatindeyim
Kaleminize sağlık ...mutluluğunuz daim olsun