DEM-İ VUSLAT
Deprem olmuş, tufan kopmuş fark etmez,
Deli gönlüm bu sevdadan çark etmez; Ne vazgeçer, nede uslanırım ben. *** Gam değil ekmeğim/aşım kesilse, Kör testere ile başım kesilse; Aşkın sofrasında beslenirim ben. *** Sırılsıklam vurgunum can dostuma, Ağma bulut, çakma şimşek üstüme; Yağmur yağmasa da ıslanırım ben. *** Enginlerde sığmaz içim, içime, Oturmaz kalıba, girmez biçime; Çıkar yükseklere seslenirim ben. *** Seferber olsa da maddenin tümü, Hiç bir kuvvet taşıyamaz yükümü; Kendi yüreğime yaslanırım ben. *** Bir elimde cımbız, birinde tarak, Körler aynasına gözsüz bakarak; Karanlık gecede süslenirim ben. *** Gücenmeyin/darılmayın boşuna, Çene çalıp, yorulmayın boşuna; Altın olsam gene paslanırım ben. *** Ölüm döşeğinde, en zor anımda, Sevgilim! Yeter ki sen ol yanımda; "Dem-i vuslat" diye, hislenirim ben. Ahmet Süreyya DURNA Şafak Taarruzu (Şiirler) |
Ne de güzel yazmışsınız.
Elleriniz ve yüreğiniz dert görmesin.
Şiirin tamamı çok güzel her bölümü ayrı anlamlar ve incelikler taşıyor. Ancak şu girişi muhteşem...
Deprem olmuş, tufan kopmuş fark etmez,
Deli gönlüm bu sevdadan çark etmez;
Ne vazgeçer, nede uslanırım ben.
Evet hakikaten muhteşem ...
Tebrikler.
Selam ve sevgilerle...