DAYIMA MEKTUP -19-Günler gelip geçiyor, hâlâ babam gelmezken Soma’da sönen ışık; başımıza şer Dayı! Sıcacık bir el bile; göz yaşımı silmezken Ümit işli kilimi; yolumuza ser Dayı! Dolabımız tım-tıkır, komşular bizden bıktı Yoksulluğun ayarı, zirveye vurup çıktı. Elden gelen öğünler, gururu kırıp yıktı Dağılan hısımlığı; çer-çabucak der Dayı! Kardeşimin karnı aç, annem sütten kesildi Nenem ‘’yavrum’’ dedikçe, cılız sesi kısıldı Madencinin dramı, en acılı fasıldı Ciğerimden vuruldum; yaramızı sar Dayı! Karnemi almak bile; titretmiyor içimi Bu yaşta babasızlık, yaşantımın biçimi Yüzlerce ailenin, ne olacak geçimi? Uzaklarda ağlaşan; yeğenini sor Dayı! Sağır mı ki kulağın, yetimlere kapalı Madendeki ölümler, her yönüyle şüpeli Kömür tozu kuruttu, üstümüze sepeli Yağmur olup yağ artık; içerimiz kor Dayı! İsmail Süklüm 16 Haziran 2014 Kastamonu |