Bu Gece BitmezOn İki Haziran İki Bin On dört Saat Yirmi iki otuz Kapanmış gözlerin Berat gecesi Rahmete gitti dediler Bakma ağladığıma ne mutlu sana Hayat bir düş gibi Doğmak yaşamak ve ölmek Önemli mi kimlerin kime ağladığı Bir ışık çizgisi sonra son bir nefes Yarın güneş yine doğacak ama sen yoksun Yaz havası bu yapraklar kımıl kımıl edecek Gün içinde kim bilir daha kimler gidecek Ve nice sen yoksunlar... Saat Yirmi üç on beş Evrenin yüreğinde Kaç akşamlar kaç sabahlar gördün Gün gün üstüne Yıl yıl üstüne vurdun Evlat acısı tattın kaç kere Yaşadığın hayatın tek düze hışırtısıydı Şimdi aydan yıldızlardan güneşten bile daha ötelerdesin Ne mutlu sana Rabb’im bilir ya berat gecesi kapandı Amel defterin... Saat Yirmi üç elli beş Gecenin alaca karanlığında Sabahı bekliyorum Ihlamur kokan gül kokan çam kokan gece Köyümden ilk araba altı da Altı da bir üstü de bir hayat işte Geleceğim de ne olacak sen yoksun Biraz güneş biraz deniz biraz ıhlamur kokusu getireceğim sana Ve dilimde bir dua ihlasına Zaman durdu sanki... On Üç Haziran İki bin on dört Saat Bir on iki Elveda elveda elveda Daha bugün gibi dün Utangaç sıkılgan bir çocuktum ben Elime para sıkıştırırdın bir kez öpmek için Şimdi yoksun Zamanın yüzü kızarıyor benim yerime o utanıyor artık Bedenimize gelen özgürlük müdür ölüm Ya ruhumuz? Saat Bir kırk beş Bu dünya için inandığımız son gerçek ölüm O zaman göz yaşı dökmek niye Anılara bir çizgi çekemeyiz yaşayacak bizimle Karşımda bir boşluk alabildiğine Ürkek taşlarda domino Ya da bir bilenin Şah dediği satranç Allah Hu Ekber Ölümden daha güzel ne var dünyada Saat iki on beş Hala sıcak yüreğim Yakaladık dünyayı kanat uçlarından Ha düştük ha düşeceğiz Sen yoksun Koptun kanatlardan Durmaya vaktimiz yok hepimizi çağıracak bir bir Toprağın tutsağı olmaktan kurtuluş yok Yasla da gitmek var ihlasla da... "An geçer bir dolu" Aranır Hakk’ın yolu... Saat... Yazan ve Seslendiren Mehmet Fikret ÜNALAN |