Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
bir balık beni tuttu Galata köprüsünde iri yarı bir balıktı sonra karaya attı sırılsıklam sevme vaktiydi İstanbul’un acelem vardı buğday verecektim, yeni cami güvercinlerine kuşluk vaktinde hiç kimseyi sevmek gelmedi aklıma
üç ihtimalin kulağını çekti, ihtiyar bir düşün bastonu pirinç ayıklarken sıkılgan kadınlar, daralmış evlerde dünya yuvarlaktı uzundu uzun kaldığım yol üstleri boy attığım tenhada ağladı, sokak erkekleri
balık ekmek yedim inadına, Kalyat-i Barbaros’ta bıkkın dudak kıpırtılarımla dışım soğan koktu resim yapıyordu Van Gogh’un biri, Sultan Ahmet meydanında, öpecek Fransız sordum öylesine, sözümü yerken yoktu...
denize intihar gibi baktı Sarayburnu’nda eski bir Türk filmi bir vapur el salladı , yandan çarklı annesine küçük bir vapurdu bil dedim vapura, hangi elimde dün şehrin orta yerinde bir sokak çıkmaz oldu
Beyoğlu’na yuvarlandı, kapağını bulamamış bir tencere of çekti, otuz beşlik bir şişenin dördüncü kadehi Nevi-zade de akşamdan ıslatılmış iki avuç fasulyeye, havuç kattı pilaki kuru bir baklayı ezerken farkındasızlığım iri kıyım bir çoban salatası ile, efelendi boy,posumuz yeşillendim sonra , elinde derenin otunu taşıyan çiçekçi kıza esridi yeşil erik çekmeyen canım yeşil taburesini tekmeledim İstanbulun , üçe kadar saymadan hiç kimseleri öldüler dolandığım şehrin hiç kimseleri sevemedim...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İhtiyar Bir Düşün Bastonu şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İhtiyar Bir Düşün Bastonu şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Beyoğlu’na yuvarlandı, kapağını bulamamış bir tencere of çekti, otuz beşlik bir şişenin dördüncü kadehi Nevi-zade de akşamdan ıslatılmış iki avuç fasulyeye, havuç kattı pilaki kuru bir baklayı ezerken farkındasızlığım iri kıyım bir çoban salatası ile, efelendi boy,posumuz yeşillendim sonra , elinde derenin otunu taşıyan çiçekçi kıza esridi yeşil erik çekmeyen canım yeşil taburesini tekmeledim İstanbulun , üçe kadar saymadan hiç kimseleri öldüler dolandığım şehrin hiç kimseleri sevemedim...
bak bu şiirde de yoksun Z...
Suadiyehaziranikibinondört
Mükemmeldi anlam ve anlatım beğeni ile okudum Usta kalemi engin yüreği selamlıyorum ______________________________________kalemin daim olsun saygılar
sabaha kadar okuyabileceğim kıvamda mükemmel bir eserdi akıcılığından anladığım kadarıyla kısa bir sürede oluşturulmuş ki bu da yeteneğinizi ortaya koyuyor.
hiç kimseleri sevemedim...
:(
güçlü şiir..
derin
tadında
tebrıkler çokca