sen gam üfle bana ben demi tuttururumperdelerim açık bir kız geçiyor sokağımdan belki onbeşinde özgürlüğüne sanki aceleci duman duman sigarası ellerinde minarede sela iğne deliğinden geniş pencerem bir çocuk doğuyor ganj kulübesinde hindistanda bir adam geçiyor dürmüş bükmüş gittiği yolların tümünü sırtında omuzları eğri yerler deliniyor bastıkça o yollar bir daha ütülenir mi iki ağaç gözüküyor uzaktan yan yana hür belki de ustanın unutkanlığından yer dibinde kökleri bir vurmuşlar bütün itleri kıran girmiş havlamalara köylerini boşaltmış birileri yavuklular yok çeşme başlarında öksüz kalmış duvar dipleri savurma perdelerimi rüzgâr negatifler yanacak geçmesine az kaldı sevdalımın bu dem-i hayali bir daha kim tutturacak kasım |