BİR YAKAZA ANIRuh sarkacı olsam hangi muskayı taksam Bir noktaya akıp hangi tılsımlara sarılsam Hiç bir ilaç kar etmiyor tiryakime Öyle derin bakmışsın ki siyah beyaz resimde Ağlasan duymayacaklar belli kalacaksın elimde Sana kapıldığım netameli kısa zamanlardayım ki Ölüp gidiyor insanlar kuruyan yapraklar gibi Yağmurların rahatlattığı ruh mevsimi olsun Giriştiğin tarihi yürüyüş saygı ve hatırlayış olsun Yeşil limon dalı yada sirke ekşisi şifasına say aşkını Büzüşmüş rüyalardan duraksız akan kanı Geçmişi azık sanıp yabancı durakları beklerken Geleceğin hayal perdesi harmanlarını elerken Sabaha gönlünü açıp zirveler ışıklandığında Tutamazsını zamanı gözlerine sürüp sardığında An vadisinde duracaksın sonsuzluğa sevgi ile Göreceksin hayatın kımıldadığını aşk ile En iyi halini söyle akşamın üstüne Bütün duyargalarını çevir kendi içine Sonra dirilip gönlüne sardığın varlığın Bir yakaza uykusuydu durup yenilendiğin Ruhumun konakladığı tarihi selçuklu hanı Kervanlarla gelir ufuk çizgisinden aşkın şahı Bir kin kıvrımı daha yol almak için Şairler şiir buladursunlar aşk için Kitaplara insana ihtiyaç duymayan zavallılar Dere diplerinde gezerken tanrıyı buldular Netameli oyalanmadır zifiri karanlıkta Onulacak dert varılacak yer bu yolculukta Gönülsüz yurtlarda otağladın kendini bölerek Muskaların kar etmedi horoz bacağı keserek tarihi duvar girintilerine sığdı inler cinler Talihsiz cehaletler mi içtin boynunda kelepçeler Azaplardan azap beğendin sıyrıldın sorumluluktan Yalnız melek oldun kurtuldun boyunduruktan |