çığlıkları arşa vuran kim.....Bir papatya çaldım, sarı beneklerinde burnum küpe çiçeği pembeye durmuş,morun içinde fesleğene delice vurgunum gülüm açıyor çimenleri geçende mevsimim vurdu bahardan yaza uçuyor yüreğim mai göğün üstünde hiç vurmadı gönlümün çiçeği hazana bin dua ellerimde ışığı yüzümde kıvrılan yolların sonu muhteşem bir deniz yüzüme vurdukça meltem inci bir beniz akşamın gurubunda lâl bir ufuk kuytusuna sığındığım aşkın bir kovuk sevişirken dantel etekleri suyun kumsal bin nazlı çatlamış dudaklarında bir ıslık tutturmuş kara yağız aşksa, aşk huyun Bak sevda küpeleri takılı kulaklarımda ne zamanın ötesi ne de berisi anmaya değmezken hatıralarda yanmaya bırakılmış çopur derisi ser verir sır vermez sayfalarda bir çamurlu fırtına sonrası dinginliğinde soluklarım menevişler kokarken saçlarımın örgüsü hırçın dalgaların dinmez dövünümü yasaklarım bir oh dercesine aldığı havada pek görgülü savruk bir geçişinde anın ve dimağ/nın sahte sözler mezarlığında bir tören var gömülen bir dönemin acı sirenleri çalarken çılgın ruhum Nirvana’da huzurla randevusu yar bir ebemkuşağı renklerinde dudak ucumun pembe ışıltısı sevişirken mor mai ile derinlerinde çığlıkları arşa vuran kim..... ......................................EMA |