İçimdeki Kuşlaröğleden sonrası için, bir cuma gününe randevulaşıyoruz. ondan önce başka bir buluşmada olduğumu bileceğinden beni avluda bekleyeceğini söylüyorsun. sana gelirken , sağa ve sola bakıp iki selam veriyorum ; -aleyküm selam . seni görüyorum , uzaktan, -unuttuğum gözlükleri, hatırlayıp biraz bulanık . seni görünce içimde ki kuşlara yem atıyor birileri… etraf kanat sesi, etraf gökyüzü . yüz tutulmuş bir çaycıya oturup iki çay istiyoruz ; biri demli – biri açık . açıp gözlerimi seni bir kez daha görüyorum – unuttuğum insanları hatırlayıp , çok daha umursamaz. seni görünce içimden iki vapur kalkıyor, önceleri çıkardığı ses biraz itici , sonrası bütün sesler sen, bütün sesler saçlarından . saçların ki hiç susmuyorlar , nasıl bakmış ona öyle ki taraklar . hiç susmuyorlar, uçuşuk. bir gülüşün var, gerek yok çayda şekere bir gülüş ki bütün doktolar önerebilir, öyle renkli ki izleyebilir bütün çocuklar ve her defasında aşık olabilirim ben . bir kez daha aşık olup,gözlerine bakıyorum, gözlerin bütün gözleri söndürüyor sanki, nasıl güneş , yıldızları söndürüyorsa. öyle gündüz etraf. sonrası ikindi. işte o gün anladık ki zamanın mutluluğa beslediği şey büyük bir kindi. ama ne gündü ? erhan karaman |