BENİ AFFET ÇOCUK
Yorgunum...
İçimde yalnızca kendime itiraf etmeyi becerebildiğim pişmanlıkları ve kalbime yüklediği anlamsız duygu çatışmalarını yaşıyorum... Yaşlanıyorum galiba.Yoksa bu kadar derinden yaralanıp küsmezdim çocuk sana...Elbette haklısın kızmıyorum.İhanet ellerimden yüreğime sızdıkça bakamaz oldu gözlerim gözlerine anla işte çocuk... Oysa hüznüme yakışan bir masumiyetim vardı.Daha dün gibi uzak değil.Vebasız uykularım,katili olmadığım bir sevdam ve kirletmediğim saf duygular.Yanılmadığım ve yanıltmadığım günahsız dostluklar... Sattım hepsini intihar süsü verdiğim renksiz zamanlara...Kirlettim bütün saf duyguları tenden kalb’e... Yusuf misali düştüğüm kuyuda bırak beni çocuk.Yeniden doğuş olsun hayata..Bu defa daha onurlu,daha umutlu...Yada bırak hiç olmazsa şerefli bir son... 36 sene sonra anladım sana yaptığım zulmü.Elini zamansız bıraktığımı,oyunu bozduğumu ve seni sokak ortasında öylece bırakıp gitmenin ağırlığını.Seni kimler aldı çocuk! kimler kıydı o tertemiz düşlerine... Ben bittim!affet beni çocuk affet.Sinemde tertemiz kalan bir Anne özlemi var erken göçlere gebe.Selam söyle benden ona çocuk.Saçlarından ellerini hiç çekmesin. Çünkü sen benim masum zamanlarımım tek kalanısın. Beni affet hoşçakal çocuk,hoşçakal... |