KAHROLACAKSIN
Pişman olacaksın, yaptıklarına,
Ahlar çeke çeke, kahrolacaksın… Esir olacaksın, taptıklarına, Boyun büke büke, kahrolacaksın… Dillere düşürüp, taş atacaklar, Derdinin üstüne, dert katacaklar, Üzecekler seni, ağlatacaklar, Yaşlar döke döke, kahrolacaksın… Feryatları alacaksın diline, Beyazlar düşecek, zülfün teline, Eski resimleri, alıp eline, Her gün baka baka, kahrolacaksın… Ayrılık yaktıkça, sabrın bitecek, Hatıralar çıldırmana yetecek, Eski günler, gözlerinde tütecek, Hasret koka koka, kahrolacaksın… Yüzün avucunun, içinde dalgın, Yaşamaktan ürkek, hayattan yılgın, Bazen susacaksın, bazen de çılgın, Yumruk sıka sıka, kahrolacaksın… Beni özledikçe, yanacak canın, Alev alev tutuşacak her yanın, Oyuncağı olacaksın şeytanın, Senden çıka çıka, kahrolacaksın… Hislerin karışık, aklın bir garip, Bir elinde silah, bir elinde ip, Hayattan usanıp, ölümü seçip, Candan bıka bıka, kahrolacaksın… |
Hatıralar çıldırmana yetecek,
Eski günler, gözlerinde tütecek,
Hasret koka koka, kahrolacaksın…
gelenler gideni ne zaman aratmadı ki...
hasret içmekle tükenen su değil ki
vakti geldiğinde yanan yürek
kendini darağacına asarmış şairim...
beklemek lazım!
görmek için...
sabrı duaya katarak yol alır yanmış yürekler...
tebrıklerimle