YIĞIN YIĞINDI CANLAR…boğucu bir presbit derinliktir o kuyular eli boş geride medet umanları olan insanları alır da getirirler öncelikle beyinleri yıkanır Sakarya’yla tek bir soluk bile aldırmadan kömürden bir kaftan giydirilir son baştan bellidir oysa sarılışta giderler garipler mecburiyetin halkalarına köşe başlarına sendika denir beş boynuzlu otellerde hak savunulur masa başların da bilip çözerler hep acıları dehlizleri hiç bilmezler hiç görmezler onlar ağa babaları senede bir gelip bayramlaşır göz boyası hak hukuk patronun vicdanıyla cebi arası ona da hep akrep girer nedense yüzleri bile görünmez gözlerinden başka birkaç kuruş için önce elektrikten sonra korumadan kısılır dayanaklar bile taşımaz bunca gavurluğu tünel tünel pay edilirken canlar kadeh kadeh kutlanır kazançlar zira hiç biri o ölüm kokusunu duymaz içinde temiz havayla-kirli bir mi oysa aşağıda bir ölüm kalım savaşı vardır cep dolusu iblislik türer insan pazarlarında ne bir iradenin ne de insanların gücü yeter ağa baba denilen patronlara eskiden şeytanlar insanı kandırmaya çalışırken şimdi her olayda bir iblis parmağı oynar insan elinden şeytan bile kaçarken yığın yığın canlar gömülür kuyulara çıkarları için ana babalarını bile satarlar bunlar sen çırpına dururken acınla onlar uçmakla meşgul satılık olduğu diyarlara gökteki güvercinler gibi alay alay vicdansızca vurduruldular Osmanlıdan beri bu vatanın öz evlatları toprağa küme küme düşenler kanlarıyla sularken vatanın her bir karış toprağını geride kalanlar kelaynaklar gibi sel sefil olarak kendi vatanların da muhtaç ve aciz kaldılar… (27.05.2014) AZAP… |
Kömür karasını, ekmek parası yapmaya çalışan canların ahı kalmaz yerde. O yetimlerin gözyaşlarında boğulup giderler.
İlahi adalet belki geç gelir, ama mutlak gelir.
Kanayan yaramızdan yazmışsınız.Unutulur mu onca yitip giden can..
Ömrünüze bereket hocam.
Sevgiyle kalın.