Dünya var olduğundan bugüne kadar süreden, günümüzde iyi, güzel ve acı günlerimizde sevdiklerimize uzattığımız, sevgimizi sembolize eden “Güller ve Çiçekler” hayatımızda daima kendisini hissettirir oldu.
Park ve bahçelerde, gezilerimizde sık sık gözümüze takılan, “çiçeklere dokunmayın, koparmayın” uyarıları ellerimizle dokunmayı, okşama isteğimizi, engelliyor.
Oysa bizler ve insanlar çiçeklerle sohbet etmek isteriz, çiçekler de canlıdır, komplimanı sever, sevilmek isterler. Evlerinin balkonunda ve bahçelerinde çiçek yetiştiren, özellikle hanımların stres atmak için çiçeklerle sohbet ettiklerini, çiçeklerin hoşlandığı ince hışırtılı sesler geldiği ve dalgalanmaların gözlendiği ispatlanmıştır.
Ülkemizde ve İlimizde yetişen güller ve çiçeklerin, İlimizde bildiğim kadar, Samandağ ve Kırıkhan’da ülkemizde ise Isparta’da Konya’da ve bilmediğimiz illerde çiçek yetiştiriciliğinin yapıldığını biliyoruz.
Özellikle; Isparta’da yıllardır, gül yağı üreterek kozmetik ve ilaç sanayinde yerini almış da üst sıralara tırmanıyor. Bir kilo gül yağının ücretini günümüzde, buğun ben kestiremiyorum, altından mücevherattan daha değerlidir, Avrupa da özellikle eczaneler ve kozmetikte aranıyor, bazı Türk işçilerin Isparta’dan temin ederek götürdüklerini orada örgendim.
Isparta da gül yağı yanında çok değerli ücreti “paha biçilmez” olan birinci kalite halı ve ipek halılar üretiyor, üretilen ipek halılar, “petrol krallarına, Ortadoğu da kralların, Avrupa da ise fabrikatörlerin evlerinin salonlarını süslüyor.
Güller ve çiçekler; gördüğünüz sürekli hayatımızda, bizimle mutlu yaşıyor. “kadınlar günü, Sevgililer günü, yaş günleri, bayramlarda, hasta ziyaretinde, özel ziyaretlerde ve acılarımız, maalesef cenazelerde siparişlerimizi çiçekçiye veririz.
Güller ve çiçekler için neler yazıldı ve filmler yapıldı. Bizler bu bize hoş anılar yaşattı, içimizde duyguları yeşertmiştir. Öyle bir duruma geldik gülsüz ve çiçeksiz yaşanılmayacak duruma geldik. Evet mutluyuz. Saygılar.



NUMAN DİNGİL
25.05.2014

Üstünde şebnemler titreşen gonca gül müsün?
Leylak bahçelerinde şakıyan bülbül müsün?
Feryadıma aksiseda veren yaralı gönül müsün?
Evrenim delik deşik, sarmaya gelir misin?