Hepsi Bu…İsmini zikrederken hıçkırdığım cananım Uğruna kim bilir kaç kalp kırdığım cananım. Kaçıncı yangındır bu, sön dedikçe yaktığın Kaçıncı sitemdir bu cevapsız bıraktığın? Ya kalbin taşa döndü ya kulakların sağır Ya adresi yazmadım ya postacılar ağır. Yine de duymamıştır deyip intizarımı Bir kere daha yazdım sessiz ahûzarımı. Bu sefer bir turnayla bildirip ahvalimi Kanadına ekledim sahipsiz vebalimi. İster bir ihtilal de, ister zamansız çöküş İstersen pişmanlık de istersen boyun büküş. “Bitti” dedim kalbime, bil diye yazdım bu kez Eğer varsa hatırım sil diye yazdım bu kez. Unuttuysan hatırla, ben hiç unutmamışken Bin kere tövbe edip, bir kere tutmamışken. Avuçlarıma konmuş minik serçeydin hani Yarınımdın umuttun, candın her şeydin hani. Hani kıskanacaktı yıldızlar sevgimizi Hani yalnızca ölüm ayıracaktı bizi. Oysa çabuk unuttun; gittin bir yalan gibi Ecele teslim olmuş son nefes, son an gibi. Haklıydın en haksızın haklı olduğu kadar Güneşin karanlıkta saklı olduğu kadar. İşte bu yüzden seni her anımsayışımda Bir yıldız daha kayıp sönerdi gözyaşımda Ben ki, nefes aldığım ilk anı unutarak Saatleri durdurup, zamanı unutarak Yüreğimi gömdüğüm toprağı eşeleyip Vuslat kokan gönlüne en son adresim deyip Çok sevmiştim ya seni bir kış günü ansızın Hani can bilmişti ya yorgun gönlümü sızın İşte o günü hâlâ dün gibi hatırlarım Ve belki sırf bu yüzden aşk kokar satırlarım. Ama terk eyledi aşk kentin yamaçlarını Çoktan unuttu gönlüm simsiyah saçlarını. Yalın ayak yürünmüş dikenli yolsun artık Diyeti ödenmemiş borçlu bir kolsun artık. En güzel yıllarımın küle dönmüş resmisin Sen doğmamış kızımın konulmamış ismisin. Duaya besmelesiz başlamış bir dilsin sen Zifiri karanlıkta sönmüş bir kandilsin sen. Sen yaşanmış ve bitmiş en büyük felaketim Sen haritadan göçmüş, kaybolmuş memleketim. Sen rüyamı terk etmiş yorgun bir denizkızı Sen ömrü mekân bilmiş deva bilmez bir sızı. Sen tövbe bilmez şeytan, sen işlenmiş son günah Baharı unutmuş kış, güneşe kırgın sabah. Sen bülbülü bağından ayırmış altın kafes Sen yorgun bir bedenin aldığı en son nefes. İşte bu yüzden her “ah” yankısız cevabımdır Ettiğim her beddua işlenmiş sevabımdır. Belki de sırf bu yüzden ismini andığımda Anılar bir suç gibi ağlıyor sandığımda… |