Bir kapıyı kapatırken, sonucunu iyi düşün. Yarı açık bırakırsan, dönmek için yüzün olur. Yüze çarpıp çıkmış isen, hakikaten zordur işin. Öfke ile kalkanların, oturuşu hazin olur...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İYİ DÜŞÜN !... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İYİ DÜŞÜN !... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kısacık 4'lüğe tüm dünyayı yüklemişsin Can Dost Kalem.Mesaj yüklü bu harika dizelerini yürekten tebrik ediyor,selam ve sevgilerimi sunuyorum Dost Yürek...
İYİ DÜŞÜN
Fizikötesi ilme şöyle bir göz atınca, İlm-i Azâmı buldum sübûtu sıfatınca.
Kâinat toz,dumanken; O'nu buldum merkezde, Boşa uğraşılmasın,böyle bilsin herkes te.
O'nun özü özünde,ilmi sözünde saklı, Beyin çözemez sırrı,boşa zorlama aklı.
Yedi kat gök üstüne Arş ve Kürsî kurulmuş, Levh-i Mahfûz üstüne takdir mührü vurulmuş.
Yazılır günah,sevap; ne fazlası,ne de az, Çünkü belge ortada,edemezsin itiraz.
“Kaderde vardır” diye,vazgeçme,düşün biraz, Hafifletici sebep, “insanlık”,bir de niyaz.
Bin teşekkür edersin,ikram yapan insana, Bir tek şükür değmez mi, binbir çeşit ikrama?
Nizamsız oldu sanma,koskoca kâinatı, Tesadüf geldi sanma,bu yüce mahlûkâtı.
Aldanma doğup batan gece-gündüz faslına, Sonunda koca evren geri döner aslına.
Sanma ki yüce dağlar hep kalacak yerinde, Atılır pamuk gibi meçhûl günün birinde.
Güneş,Ay ve yıldızlar bir mum gibi sönecek, Zâhirdeki her nesne evveline dönecek.
Koca evren dönecek içi boş bir fânusa, Her şey kontrol altında,hiç mahal yok kaosa
Herhangi bir noktaya konulacak yumurta, Bakınca görülecek her yerden uluorta.
Sûr'a ilk üfleyişte,herbir şey silinecek, İkinci üfleyişte ölenler dirilecek.
Sonsuzluk boyutunda bir Mahşer kurulacak, Bu alan istisnasız,insanlarla dolacak.
Her şey hassas dengede,bir mizân kurulacak, Eğer ölçü kaçmışsa,hesâbın görülecek.
Ya sağdan,ya da soldan karneni alacaksın, Ya pişmanlık yüzünde,ya mutlu olacaksın.
Seçtiği yola gider,herkesin belli yeri, Ya Cennet'te bir bahçe,ya da Gayyâ Çukuru.
Hatâ yapmamaya bak,iyi oyna rolünü, Yoksa kendi kalene sen atarsın golünü.
Uyan “insan” kardeşim,hiç gerek yok telaşa, Olmayacak sandığın günler gelmeden başa.
Nazım İNCE
Sübut-u sıfat:Allah'ın varlığının şüpheye ve guruntuya meydan vermeyecek şekilde açık ve net olan özelliği. İlm-i Azam:En yüksek,muazzam ilim. Arş:Göğün en yüksek katı. Kürsi:Arşın merkezinde,Allah'ın her şeyi başından yönettiği makam,kürsü. Levhi Mahfuz:Allah tarafından takdir edilmiş şeylerin yazılı olduğu muhafaza levhası. Mizan:Mahşer günü,iyi veya kötü amellerimizin tartılacağı hassas ve manevi terazi. Sur:Mahiyeti bilinmemekle beraber,kıyamet gününde Hz.İsrafil'in üfleyeceği bir çeşit nesne,boru. Gayya Çukuru:Cehennem'in en derin yeri.
Bir kapıyı kapatırken, sonucunu iyi düşün. Yarı açık bırakırsan, dönmek için yüzün olur. Yüze çarpıp çıkmış isen, hakikaten zordur işin. Öfke ile kalkanların, oturuşu hazin olur...
güzel bir dörtlük,yüreğinize sağlık, selamlar, saygılar..
İYİ DÜŞÜN
Fizikötesi ilme şöyle bir göz atınca,
İlm-i Azâmı buldum sübûtu sıfatınca.
Kâinat toz,dumanken; O'nu buldum merkezde,
Boşa uğraşılmasın,böyle bilsin herkes te.
O'nun özü özünde,ilmi sözünde saklı,
Beyin çözemez sırrı,boşa zorlama aklı.
Yedi kat gök üstüne Arş ve Kürsî kurulmuş,
Levh-i Mahfûz üstüne takdir mührü vurulmuş.
Yazılır günah,sevap; ne fazlası,ne de az,
Çünkü belge ortada,edemezsin itiraz.
“Kaderde vardır” diye,vazgeçme,düşün biraz,
Hafifletici sebep, “insanlık”,bir de niyaz.
Bin teşekkür edersin,ikram yapan insana,
Bir tek şükür değmez mi, binbir çeşit ikrama?
Nizamsız oldu sanma,koskoca kâinatı,
Tesadüf geldi sanma,bu yüce mahlûkâtı.
Aldanma doğup batan gece-gündüz faslına,
Sonunda koca evren geri döner aslına.
Sanma ki yüce dağlar hep kalacak yerinde,
Atılır pamuk gibi meçhûl günün birinde.
Güneş,Ay ve yıldızlar bir mum gibi sönecek,
Zâhirdeki her nesne evveline dönecek.
Koca evren dönecek içi boş bir fânusa,
Her şey kontrol altında,hiç mahal yok kaosa
Herhangi bir noktaya konulacak yumurta,
Bakınca görülecek her yerden uluorta.
Sûr'a ilk üfleyişte,herbir şey silinecek,
İkinci üfleyişte ölenler dirilecek.
Sonsuzluk boyutunda bir Mahşer kurulacak,
Bu alan istisnasız,insanlarla dolacak.
Her şey hassas dengede,bir mizân kurulacak,
Eğer ölçü kaçmışsa,hesâbın görülecek.
Ya sağdan,ya da soldan karneni alacaksın,
Ya pişmanlık yüzünde,ya mutlu olacaksın.
Seçtiği yola gider,herkesin belli yeri,
Ya Cennet'te bir bahçe,ya da Gayyâ Çukuru.
Hatâ yapmamaya bak,iyi oyna rolünü,
Yoksa kendi kalene sen atarsın golünü.
Uyan “insan” kardeşim,hiç gerek yok telaşa,
Olmayacak sandığın günler gelmeden başa.
Nazım İNCE
Sübut-u sıfat:Allah'ın varlığının şüpheye ve guruntuya meydan vermeyecek şekilde açık ve net olan özelliği.
İlm-i Azam:En yüksek,muazzam ilim.
Arş:Göğün en yüksek katı.
Kürsi:Arşın merkezinde,Allah'ın her şeyi başından yönettiği makam,kürsü.
Levhi Mahfuz:Allah tarafından takdir edilmiş şeylerin yazılı olduğu muhafaza levhası.
Mizan:Mahşer günü,iyi veya kötü amellerimizin tartılacağı hassas ve manevi terazi.
Sur:Mahiyeti bilinmemekle beraber,kıyamet gününde Hz.İsrafil'in üfleyeceği bir çeşit nesne,boru.
Gayya Çukuru:Cehennem'in en derin yeri.