Şu uzun gecelerin,ucu yanık sevdalı hasretiyle, Türkülerin en derinlerinde,sevdiğime gitseydim… Beni de gömselerdi,o yanık türkülerin dizelerine, Sevda yüklü kervanlar gibi,yüreğinden geçseydim…
Abdal Musa gibi varıp kapıya,el alaydım da, Hacı Bektaşi Veli gönlünün,o ulu dergahında, Ne melersin ey yaralı,sürmeli ceren deseydim, Söyleşseydim mahlukatla,başı karlı o dağlarda…
Erken biçilen boynu bükük,ekin olsaydım da, Biçilseydim kör tırpanla,Bodrum tarlalarında, Hakim Hanım deyip,ipe uzatsaydım boynumu, Sallanırken,silseydin gözyaşımı,ayak uçlarımda…
Kara kara kaşlara,kurban olup,oy vurulup da, Ben yazsaydım,o sevda fermanını ellerimden, Diyar diyar gezip de,zalim gurbete düşmeden, Kavuşsaydım keşke,içimde tüten kara kaşlıma…
Gurbet elde,o yiğit Arap Mustafa olaydım da, Ucu yanık name yazdım,Zahide’me askerden, Kurulmuş düğünü de,karılacak kınası haftaya, Razıydık Zahidemle,bir oda ve el kadar hasıra…
Tutmasaydım ekmek için mesken,İstanbul’u da, Yazsaydım hergün,hasret tüten mektup,sevdiğime, Meyveye duran fidanları okşayıp,bol sulayıp da, Unutup,parayı pulu güzelleri,dönseydim köyüme…
Ürgüp’te dumanı tüten,bir kerpiç baca olaydım da, Kalmasaydı ah ki ah,o Cemal’imin oğlu hep yetim, Çıkıp mermi karşısına ben,boyansaydım al kanlara, Sevdiğimin dizine yatıp,öyle kavuşsaydım sabahlara…
Hastane önünde,yediveren inciri,hep ben olaydım da, Bulsaydı doktorlar,onulmaz hasretliğime oy bir çare, Dönseydim,perişan ve yaralı,ah o sılam Keskin’e de, Söyleseydi yarim,yanık türkümüzü,yatırıp o dizlerine…
Türkülerin derinine gömün,kavuşamazsam yare,beni, Görünüyor artık,vefasız yare sevdalı,bu ömrümün sonu, Bir,titreyerek yanan,sevdama şahit sönmeyen o mumu, Bir de,isterim illa başucumda,fidan boylu bir yeşil servi…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
uzun zaman oldu ben bu güzel edebiyat sitesine gelmeyeli..ve ..ve sizin kaleminizi, yürek çığlığınızı tanımaktan onur ve sevinç duydum..muhteşem.. kalbi selam ve duamla
teşekkür ederim Nurettin Bey...sitede,ben de yeniyim...şiire dair,sizin gibi elit kalem ve yüreklerle tanışmak onurdur bizler için...şiirime ve sayfama onur verdiniz...
bizlerden de size en kalbi selam ve dualar gönderiyorum...
Değerli kaleminizden, büyük usta Neşet ERTAŞ'a olan vefa borcunuzu okumak anlamlıydı. Onun ağzından sıralanmış engin düşünceleri bir kaneviçe gibi işlemeniz ve dizelere dökmeniz ziyadesiyle onu sevenlerini de mutlu etmiştir. Kolay yetişmiyor Neşet ERTAŞ'lar. Onu anlamak için eserlerine bakmak, düşüncelerini okumak gerekir. Kutluyorum sizi.
Hastane önünde,yediveren inciri,hep ben olaydım da, Bulsaydı doktorlar,onulmaz hasretliğime oy bir çare, Dönseydim,perişan ve yaralı,ah o sılam Keskin’e de, Söyleseydi yarim,yanık türkümüzü,yatırıp o dizlerine…
Türkülerin derinine gömün,kavuşamazsam yare,beni, Görünüyor artık,vefasız yare sevdalı,bu ömrümün sonu, Bir,titreyerek yanan,sevdama şahit sönmeyen o mumu, Bir de,isterim illa başucumda,fidan boylu bir yeşil servi…
Mükemmeldi dizeler severek okudum yüreğine sağlık üstadım Kalemin susmasın;Saygılar
Teşekkür ederim Ahmet Bey...Sayfamı ve eserimi onurlandıran gönlünüze,elinize sağlık...Bizden de selam,sevgi ve saygılar efendim...Nice ezgi tatlarında buluşmak üzere...
kalbi selam ve duamla