...Çiçekler gelirdi sabahları kapına, Önce koklar, sonra atardın. Ben çarem dedikçe hep sana, Sen efkârınla benden kaçardın… Kıskançlıklar koyardık karşılıklı araya, Zaman yorgun, zaten getirmezdi bizi bir türlü araya Ben, candan öte can dedikçe hep sana Sen, gülkurusu mevsimlerce, benden kaçardın… Dip not: Bazen karşımızdakinin yerine de koyabilmek gerekir kendimizi… Belki bütün bunları yapabilseydik, hayat daha güzel olurdu herkes için…Bu arada özellikle şunu belirtmek istiyorum…Ülkemizde hala, yazan- çizen insanların kendi yaşadıklarını yazıya döktükleri gibi, az da olsa dar-sığ bir bir düşünce kavramı hakim..…Oysa yazan, özellikle de şiir ,hikaye, roman yazarları (mutlaka içinde kendisi olmakla birlikte) her eserinde yüzde yüz kendisini anlatacak diye bir kural yoktur… Bazen yüzde bir , bazen yüzde elli , yer alırız yazdıklarımızın içinde…Ama hiçbir zaman yüzde yüz bir eserde olamaz bir yazan…Anı, mektup, vb edebiyat bölümleri dışında… Sevgilerimle… |
şiirinizi o kadar içten o kadar sevgi dolu,
bir o kadar da hüzün verici güzellikte yazmışsınız ki
bir solukta beğenerek okudum.
Çok sabırlı bir çalışma ve bir o kadar da
gönül dolu sevgi