Binlerce keşkeler bir kuruş etmezken bu yalancı dünyada Bir namazın hükmüne tüm cihanı versen bile kalır havada…
Kime ne ettim ki bilmem taş baştan eksilmez Hükmü vermişler elime gücüm hiç yetmiyor Karıncayı incitmezken cürüm neden bitmez İki yakama yapışmış kovsam da gitmiyor
İçim dışım kaynatılır hüzün çıkıp gitmez Mazide kaldı umutlar hüsran oku çıkmaz Yar var dersen o da ne ki bir kerecik gülmez Börtü böcek toplanmış meşke güç yetmiyor
İsyan bayrak açmış yanar aşkçiçek toplarken Bu gönle bir has sıcaklık akmaz ki isterken Sevi haram oldu bana üstüne titrerken Kalbe çöken sancılar da hicran hiç bitmiyor
Firavun gibi ateş yak at ki ben öleyim Zulmü katmerle yürekte girdapta döneyim Dili çekiver içime derdimi demeyim Kalbimden söküp atıver od aşktan geçmiyor
İmbata karşı konulmaz gönül eriyince Gözünde ki kini görüp temel sökülünce Sevgiden uzakta kalıp çöllere düşünce Ayıkınca kalp gerçeğe heyhat da yetmiyor
Biz bir boş hayalde söndük hadi de aştıran Sahte bir ışıkmış meğer gözü kamaştıran Güzeli gönülden silip günahı taşıran Hakka diz çöküp yalvardım o da hiç duymuyor
Dediler ki yolun sonu Muhammet’ten geçer Şefaat ederse belki şu ömrün has biter Bıktım bu sahte dünyadan yeter artık yeter Sırıtkan şeytandan kopup yunsam da olmuyor
Ben ne ettim de eyledim günahlar işledim Hak bahçesi içindeyken ham meyve dişledim Günümü boş gün edip de kendimi fişledim Ömrü mezatta çıkardım pul bile etmiyor…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sakın ha güzelden kopma… şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sakın ha güzelden kopma… şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Acılı bir şiir siz bu kadar acımasız olamazsınız dilerim şiir mizanseldir..Bize yürek sesiniz acılı da olsa tebrik etmek düşüyor.. Bazen sorguladığımız olur kendimizi.Güzele doğru gitmek düşünce ve dileğimizdir..
Adı üstünde Yalan dünya..Kimine kepçeyle verilmiş mutluluk Kimine çay kaşığıyla para.Herkes kendi yükünü ağır sanıyor.Herkesin yükü kendi sırtına ağır,ama dertler birbirine benzemiyor.Bu yüzden insanlar birbirini anlamıyor anlamamazlıktan geliyor.Sürekli bir hazımsızlık bir kıskançlık Sorgulamıyor nefsini.Tutturmuş bir yol gidiyor. Yüreğinize sağlık hocam.Bu sorgulayış çok güzel olmuş.Ömrünüze bereket. Sevgiyle kalın.
Beşikten mezara kadar geçen alemi cihanın yaşamıdır işte.Tez gelsin de barı o şefaata kavuşmanın miski amberine zarar gelmesin.Duygu dolu şiiri kutlarım can dostum.Sevgi ve saygılarıma...
ömür yaşlanınca elbet ki her şeyin eskisi gibi para etmez hocam o ihtiyarlık var ya hiç kapıya konulacak bir şey değil, ama buda hayatın gerçeği her yaşın da ömründe yıllar içinde bir güzelliği var yüreğin var olsun saygılarımla
Dediler ki yolun sonu Muhammet’ten geçer Şefaat ederse belki şu ömrün has biter Bıktım bu sahte dünyadan yeter artık yeter Sırıtkan şeytandan kopup yunsam da olmuyor
Ben ne ettim de eyledim günahlar işledim Hak bahçesi içindeyken ham meyve dişledim Günümü boş gün edip de kendimi fişledim Ömrü mezatta çıkardım pul bile etmiyor…
Firavun gibi ateş yak at ki ben öleyim Zulmü katmerle yürekte girdapta döneyim Dili çekiver içime derdimi demeyim Kalbimden söküp atıver od aşktan geçmiyor
usta kalemin var olsun yüreğine sağlık hocam kutlarım saygılar
Biz bir boş hayalde söndük hadi de aştıran Sahte bir ışıkmış meğer gözü kamaştıran Güzeli gönülden silip günahı taşıran Hakka diz çöküp yalvardım o da hiç duymuyor
Dediler ki yolun sonu Muhammet’ten geçer Şefaat ederse belki şu ömrün has biter Bıktım bu sahte dünyadan yeter artık yeter Sırıtkan şeytandan kopup yunsam da olmuyor
Ben ne ettim de eyledim günahlar işledim Hak bahçesi içindeyken ham meyve dişledim Günümü boş gün edip de kendimi fişledim Ömrü mezatta çıkardım pul bile etmiyor…
Oldukça güzel ve etkileyici dizeler tebrik ediyorum selamlar............
üstadımın kaleminden kendi yaşamını sorgulayan bir şiir sayfasında. anlamlı derin manalar taşıyan düşündüren bir eser. İnsan zaman zaman kendini hesaba çekmeli değil mi? kaleminize sağlık