Usumuzda Hazin Nefretler!.Suyla sevişerek dağlardan iniyor mil Yoksul bir köyü geçerek yol arıyor aşka Eskimiş yüzlerde şaşkın ve asi bakışlar Yıkık köprülerde çığlık çığlığa çocuklar Yağmurun kırdığı dallar yüzüyor çayda Kara bir bulut sarkıyor yükseklerden düze Rüzgârın şarkısı duyulur az sonra buralarda Kemik un ufak olmadan açılıyor ah mezarlar! Kırık vasiyetlerle aynı çukura gömülüyor ölüler Nicedir kaçak göçler var sınırlardan içimize Bombalar düşüyor gecenin bir yarısı şehirlere Hangi gezegene sığarız, dünya dar geldikçe! Kahpe bir hengamenin masalı oldu yaşamak Tükendi masum çağlar, omuzlarda boyunduruk Kendi hüznümüzü sağıyoruz memeden, dil buruk Utançlarla helva yapıyoruz küfrü, ruhlarda koruk İnançsız yaşamlar kürsüsünde yalanlardan bıktık Acıyı sürdük yüzümüze, aymazlıklardan boğulduk Kötürüm bir düş içindeyiz, sonumuzu hayra yorduk Paylaşılmış oyun sahneleri çocukların, onur mezatta Tiksindik yalanlardan, sevgi ve aşk dilde doğaçlama Beden diline ruh arıyor şeytan, çağ atladık fesatlıkta Yeni umutlarımızı sel bastı, tohum çürüyor toprakta Yıldız topluyoruz gecelerde, yalnızlık hazin bir ikrah Usumuzda hazin nefretler, bu utançlar bize mubah Selahattin YETGİN |