YALNIZ
Fütursuzca geçen zamanın umulmadık bir anında yüzsüzce karşıma çıkan acılar,
Şuursuzca yaşamak isteyip tutarsızca devrettiğim geleceğim de Kendinden yoksun kara bir buluttan ibaretken boğuyor sakinliğin gölgesini Her halini görürken yaşamın, o durmadan yağan insafsız bir tufanda felaket Kalabalık varlığıma muhalefet coşkusuyla yarından hatta dünden daha fazla Görünen umut yollarının dönülmez aşk kavşaklarında yaralı kalbim, meçhul Zindan karası yalnızlığın son bıraktığı yine boşluklardan ibaret çelimsiz bir duvar Topraktan aciz sudan mahrum köklerim her sokakta ayrı, her çiçekte aynı renkte Açık yaşam denizlerim boş bir sandala yüklediğim gerçek düşlerimle süslü Kızıp tükettiğim benliğim uzaktan gelen bir geminin her köşesinde tutuklu Kırgınlığım, henüz bakamadığım bir saatin sabırsızca geçen saniyelerinde tutsak, Yalnızlığım telaşsız ve sabırla ilerleyen her dakika da tatlı Günlerde umutlu sonlarda da mutludur!... |