Aşk Sonsuza Dek YaşarHer yıkıntı akbaba pikeleriyle düşer bozkıra Yaşamak için dirimsellik de gerek insana Toz düşer sarı yapraklara, Güneş avuçlarımızdan kayarken Usun köküne yağmur düşer Dönek bir gölgenin tanyerinde ölümlerle bölünürüz. Somutlaştıkça biz, yurtsuzluğumuz sancır Ovuştururuz yaşam alyansımızı, mağrur Tanımları dünden kopar takvimlerin Yalanla karılmış bir düş ülkesinde Kendi arayışlarımızın efendisi oluruz. İçsel yaşantımızı yönetmek yangındır hepimize Hızla akan zaman sularını kirlettik, gömdük denizlere Çaresizlik bendimiz olmuş, koca boşluklar içimizde İktidarsız sevilerle yitikliğini yaşıyoruz bir ömrün Bağışlanamaz bir suçun kazanına gömülmüşüz. Geçebilsek ötesine çağların keşke Düşürebilsek sevginin tetiğini sevgiyle Tohumlarımız olsa isimsiz şiirlerimiz Sürüden ayıklasak bütün olmazları Avını bıraksa kartal, gül dalında kurusa Yaşam tuzaklarına zalim avcılar tutulsa. Uzaklarda güneş ışıkları toplarken çocuklar Kuşkucu bir adam yaşanmamış tarihi hesaplar Yaşam yelkenlerini şişirir özgür rüzgâr, dal kıpırdar Bir kadın dalgalı denizlerin tuzunu sevgiyle ayıklar Ecele sarılır yine de yaşam, şarap gibi dili burkar Bu hayal imparatorluğunda, aşk sonsuza dek yaşar. Selahattin YETGİN |
Bir Pazar Daha Ve Ben Pazarları daha çok şiire susuyorum...
her zaman imgelerinizin zenginliği ve benzersizliği karşısında naçar kalıyor yorum yazmakta zorlanıyorum...
Nasıl bu şiir masaya yatırılır ve nasıl anlatılır ki...
Zaten işte şiir bu işte su gibi oku beni diyorken
Şairim içten tebriklerimle kutluyorum nicelerine