Biâd...Sevgili, nâr-ı beyzam, mübarek olsun sefân Yüz döktüğüm sevdânın dilde fesâdı kaldı Bir kelimeye sığdı binlerce yıllık tûfan Talan olmuş bahçenin bana hasadı kaldı İnşirahı ruhumu aklıyorken bu sihrin Zemzeme eşti tadı yudumladığım zehrin Arus arefesinde ödettiğin her mihrin Mahşer gününe delil kalpte pusadı kaldı Ecel ki başucumda, hangi canlı ölümsüz Gitmek vardı dünyadan aşk indinde cürümsüz Kapandı artık sayfa tevbelerse hükümsüz Mizansız yargıların bende esvâdı kaldı Bir kez imân ettiyse sorma nasıl ve niçin Yanmayı bilen gönlün hâli istemez perçin Bülbüllüğe soyunup güle serenad için Kanayan bir serçenin sessiz feryâdı kaldı Yolum ki sırat seyri nasıl olayım emin Hesapsız dengelerle zilzalde iken zemin Bozuk herşeye inat bozulmayan tek yemin Yüreğime gömdüğüm kavlin biâdı kaldı .... |