sabaha karşı
Geliyor sanırsınız bir an
Yaklaşır,yaklaşır sonra kaybolur Bir sokak köşesinde sessizce Hayalmiş dersiniz Yine gözlerinizi soğuktan şişmiş ellerinizin içindeki Buruşuk resme dikersiniz Dersiniz nerdesin?nerdeydin? Sonra bir kapının önüne gelirsiniz Beyaz bir ev dikilir önünüze Sanki ona hesap sorarsınız yine sessizce Neden aldın onu benden? Günlerce dolaşırsınız boş boş Ne karnınız acıkır ne susarsınız Doymuşsunuz siz artık Aşkla sevgiyle dolmuşsunuz Belli değil mi ki halinizden belli değil mi? Bir çocuk gibisinizdir Masum masum dolaşan Ağır adımlarınızı dinlersiniz Gecenin sessizliğinde Tak tuk Daha sonra bir rüzgar çıkar Sizi savuracak kadar kuvvetli Ama etkilemez sizi Nice fırtınalar atlatmışsınız çünkü Nedendir ki ıslanmaz gözleriniz bu kadar dertli Bir bank görürsünüz deniz kenarında Sabaha karşı göz ucuyla Sonra oturursunuz İşte o zaman içinize işleyen soğuk Sizi gizli gizli ürpertir Bir ses çağırır sizi sabaha karşı Şişşt Dalgalar martılarla çağrışır avazıyla Tek o mu ki? Bakınırsınız etrafınıza yavaşça Birini görürsünüz arkası dönük sadece Döner ki, İşte o Yine geldi dersiniz kendi kendinize Yaklaşır yaklaşır kaybolur Elinizdeki resme dönersiniz Puslanır bakışlarınız İşte bu sefer ağlarsınız Elinden şekeri alınmış çocuk gibi, Ağlarsınız saatlerce Sabaha karşı. SS-1998 |
Zinnur Aldaş tarafından 4/29/2014 5:27:58 AM zamanında düzenlenmiştir.