Kara Kış
Erzurum için çok alışıldık bir şeydir aslında kar,
Bugün nedense daha da bir hüzünlü yağar, Zaten güneş hiç güldürmedi Erzurum’ un yüzünü hak ettiği kadar. Sümükleri donan mendilci çocuklar Caddede mendillerini satar. Parçalanmış küçücük parmakları var, Yaralanmış kanayan kocaman yürekleri, Hem insanlar akın akın eziyor bedenini Hem de kaldırımları yalayan soğuk rüzgar, Yakıyor ayaz ayaz çatlayan suretini, Zaten hayat hiç güldürmedi mendilci çocuğun çehresini Güneşin de Erzurum’u hiç güldürmediği gibi. Erzurum’un başı dumanlı dağları var, Kızıla çalan saçları, üşümüş titrek ışıkları var, Güneşe muhtaç sert mizaçlı insanları var, Bir de yâri var vefalı Kara kış Hiç bırakmaz Erzurum’ u yalnız Yazın ayaz gecelerin tozunda, Kışın asvaltların buzunda, Tezkere bekleyen kızların bağrında, Alır soğuk Erzurum’u koynuna, Bırakmaz yârini yalnız asla, Vefalıdır sevdiğine kötü de olsa, Sürekliliği sevdirir Erzurum’a kendini, Erzurum kış memleketi Ne sevdalar yaşandı sımsıcak belki Buz gibi sokaklarında, Yavru bir kedinin miyavlaması gibi, Sıcak sevdalar yaşandı Erzurm’da, Ne hasretler büyüdü gönüllerde, Ne alevler vardı içerlerinde, Asla bir vuslata erişmeyecek o eller, Ne ateşlerde nasıl acılı yandı, Sevgilinin gözüne bir kez olsun bakamayacak gözler, Nasıl da ama oldu, En kara sevdalar yaşanır Erzurum’da Ondan bırakmaz Erzurum’u kara kış Vefalıdır yârine Vefalıdır sevdiğine… SS-2007 MART |
Kutlarım