Bir Delinin Anıları. IBaharın ılık meltem okşaması kaybolmuştu yüzünden vakitsizce! O parçalanmış yüreğini gezdirirdi uzayıp giden koridorlarda… Odalar çaresizliğini sarardı usulca Hüzün gitmedi gönlüden uzaklara! İstanbulun nemi tuz tadını yayarken dudaklarına! Yüreğindeki bilenmiş isyanı, Ölümlerle dans ederken! Ayak basılmamış bir kumsaldaydı onun aklı… Mümkün müydü esir düşmüş gülüşleriyle Gönlüne sakladığını özgürlüğü geri çıkarmak, Yüreğinde albatrosların deliliği! Dipsiz okyanuslara dalsa da nefes almasa Oksijensiz kalsa yüreği, ölür müydü aşkı? Bir delinin sevgi günlüğünde Aşk gayrı okşarmıydı, onun da gönlünü, Sarılsaydı aşk ile şu eğri büğrü yüreğine… Vadesi doldu verilmiş sözlerin Bahane bekçileri boşa dem vurur başucumda Bir yudum mutluluk tadabilseydim Sonra isterse gitseydi dalga ıslaklığıyla Mavi bir deniz gibi hüzünsüz uçsuz bucaksız Şimdi içimde büyüyen bir şey var Usul usul Dudağımın kenarında bir martı Kaşlarımın altında beyaz bir güvercin Bakışlarımın ötesinde Pir Sultan…….. Abdullah Oral |