derviş-i şark-iakıt gözlerimi avuçlarıma sevdam anaforlar içindeyim bu gece her aşk bir kıymık el yordamıyla deneyeceğim geçmesini tozun dumanın hani derler ya senden başkası haram anlamı olsun kör olmanın ya sen bana tutunamadın ya da ben tutturamadım zamanı alemler aramak istiyorum deynek ucunda yanılgılarımın zincirindeymişim görürken kaç şehir ötede olursa olsun son ışık kader-i kadim bu dara çeksin beni aynı deyneğim evliyalar divanında bir ulu urallara bel bağlamıştım bir de göçerliğime neylersin bana yazılmış en acımasız vicdan pir-i pak kesildik ak duvaklılardan yana destur denilmemiş bakir gönüller elimize geçtiğinde uygula şer-i yasalarını kollarıma sevdam ihanet gümanı düşerse ahire kadar şark yanığımıza geldiysem kapına kadar yunus misali şüphen olmasın ki bu beden zifiri mi zahiri sırtımdaki yükün eğrisine doğrusuna bakma kasım |