Ne hikmetse böyle düştü gönlüme…Ey can… Kim bilir belki çok basiretlisin Belki de sezgilerinle yol alan nefessin Belki de ilim ve fazilet sahibi olan fersin Bilmem ki nasıl bir hesap içindesin, emele meyledersin Sesi sana bırakmayanlar var Nefesin ve şiarın gönülleri mest eden har İyilik ve ihsana kim senin kadar koşar Bu kadar yufka yüreklilik içinde niye korku var İtminan içinde ki kalbin niçin bu kadar seni yorar Ne zaman bir garip ve mahzun görsen Aczi yet içinde nefeslenen fakiri hissetsen Kim muhtaç, kim aç evet, sen hakkıyla bilsen Gözyaşın nükseder, sesin titrer, kalbin ihsan ister Her bakımdan en yakın halinde biter, kalp zikreder İnsanız, yaratılmış kullarız, bahtın nasibinde niyazız Ne yalnızlığı ve ne de kalabalığın içinde O’ndan uzağız Evet, mahzunuz, masumuz, çile ve cefa içinde kanaatiz Sabrın bendinde umutlarımızla yaşarız, azimle koşarız Gülün feyziyle coşarız, lalenin suhuletiyle düşünceye dalarız Mustafa CİLASUN |