çiğneyip geçtiğin aslında benim gölgemdi
akasya ağacına astığın düşlerimin kuruyan çiçeği gibi
nereden bileceksin ki
yüreğimin horantasını



miskal miskal şehrime yabancılaşan gölgem ağıt yakar
turuncu bahar suya döker nilüferleri
bir salkım düş bir salkım gülüşüne eş değer
gülüşünde açar sevda düşleri



açılır kırk kilit çiçekleri gibi suya ağıt dökümlü bahar
Ahmer gül kokulu sevdam ömrümde yazgım sın
gel gölgesine ömrümü astığım gel
birlikte suya ağıt dökelim



saatler kayıp ömrüme gölge
gölgeler sen ile başlar bu gönülde
her saniye uçsuz bucaksız su ve sen
suya ağıt sen ve ben



neden yağmurlar ıslatmıyor suya yansıyan düşlerimizi
şehrimde toprak kokmuyor eskisi gibi
ellerimde bozuk zamanın saatleri kırgın
ömrün son deminde miskal miskal ölüm
turuncu yas turuncu ölüm



ve şimdi bitmektesin
miskal miskal
bir avuç kuruyan hazan ömür gibi
saatlerin geriye doğru zamanı sarması gibi ölüm
her saniye uçsuz bucaksız su ve sen
suya ağıt sen ve ben






mahmudiye düzkaya