Dene-meliksatır arası korkulardan kalma kasap havası kıydı mı kuş başı ince ince hangi fani üflese geri gelmez eski hale hatırı sayar Ona kadar da veresiye defterine yazmazdı eflatun giyer mora selam çakardı ah bir de dolmasa küllükler odunlar hep yaşardı mevsim yangın mevsimi ne tayyareler geldi gitti tek kıvılcım bile sönmedi bıraktığın günkü gibi alev alev yangından kaçmıştı alev deniz olsa yılana sarılırdı yavru ceylan gibi sekerken sığındı bir daha da hiç sekemedi kasap havasında da sekilmez di hani |