HiçlikHayatı bekler gibi Beklerken ölümü Bir yürek ağrısında Ya da bir ciğer yanmasında Solmuş bir nefes İçinde bir sevda sızısı Sorgusuz sualsiz mahkumitiyetinden Şiirler dökülür Bir kadın için üzülürsün veya oğluna Solgun yüzün ifadesiz Sonra bir hiçlik başlar Söyleyemediğin sözler Dolanır diline Sabit bir noktaya takılır gözlerin Vakit geçtir Pişmanlıklar Ayrılıklar Özlemler için Açık bir pencere Oksijen tavan yapmış Kuş sesleri yankılı Hepsi senden uzak Ağlamak için Sebep çok Ama Gözde yaş kalmamış Yeşil soğanın kokusu yayılır içeriye Karanfil gibi kokar burnuna Gel diye bağırır Hiç bağırmayan toprak ana Dünya sahnesinden Elini ayağını çekerken Her şey ne kadar tatlı Ne kadar acı Nerede İç çekişlerin Nerede Sevgililerin Üstüne bol gelen Eskimiş pantolonun Hanidir Giyilmemiş Sakalın eğri kesimli Gözünde görmeyen gözlüğün Lekesiz zihnin Bulanık Yaşamanın sevmenin Işıyan cazibesi Karanlık odanda Binlerce kez yok olmuş Yatağındaki intizam Hiç yatmamaktan Derli toplu her şey Dokunmamaktan Unutmuşsun Amber kokulu çiçekleri Duvarlar Gözlerinle zengin Umurunda değil "Süs sukut şehvet" Hepsi sessiz çığlıklarda Hayalden ibaret Soğumuş ellerini öpmeye Gelen olmasa da Yılların ıslaklığı Avuçlarında Niye bu işkence Teslim ol artık Neden göz koydun böyle dünyaya Kazık çakmayacaksın ya Ne istiyorsun Konuş Halen umutların mı var Direnme artık İndiğin merdivenden Yukarı çıkamazın bir daha En mahrem Yok oluşundur bu Göğün yarılışında Dinlediğin yağmur sesleri Şimşek gibi Çakarken gözlerinde "Çoktan öldüğünü hatırlamışsın" Seni çağırıyorlar bak Sağ salim demir atmışsın Sonsuzluğa Annen yok Baban yok Eşin yok Oğlun uzak Kim ısıtır Kim sever Seni bir daha Topraktan başka Baksana! Seni baya hiçlik sarmış Hiç! Hiçlik! Yazan ve Seslendiren Mehmet Fikret ÜNALAN |