ALAEDDİN TEPESİ
Oturmuşum Alaeddin tepesinde
Aylardan Nisan günlerden Pazar Her taraf mis gibi kokuyor Aman bu güzelliğe değmesin nazar. Laleler rengarenk,sümbüller çeşir çeşit Kış cıvıltıları nağmeler sunuyor Arılar çiçek çiçek dolaşmaktan sarhoş Latif kelebekler renklere konuyor. Beş çeşit sümbül kokuyor Sekiz sultanın yattığı türbenin civarında Az önce camide öğle ezanı okundu Sekiz yüzyıllık aynı camide aynı ahenk Yüreğime oturuyor o an ilahi mihenk. Az ötede İnce Minare mahzun bakıyor Yıldırımlar düşmüş tepesine İçerisinde taştan,mermerden yığınlar Ahşap kapılar sergilenir binmiş ensesine. Oysa ne ilimler okunurdu bir zamanlar Şimdi mazi oldu o muhteşem anlar. Tam da oturduğum yer eskiden bir mescitmiş Eflatun mescidi derlermiş ona. İki dost camide ezanlar yükselirmiş karşılıklı Alaedinde ezan var bugün eflatun da hazan. Laleler sıra sıra saf olmuş ezanı duymada Taşı toprağı yıktırılan bu mescidi anmada. Mevlanaya Alaeddin tepesinden baktım Hala o günkü gibi taze görünüyor Konevi hazretleri cenazesi önünde düşmüş bayılmış Kadı Siraceddin cenaze namazını kıldırmış. Şems binaların arasında hala kayıp, Kimbilir nerelerde parende Onları anmamak bizlere ne kadar ayıp. Bahaeddin Veled Alaeddin de vaaz etmede Gühertaş edeble onu dinlemede. Karatayi,Sahip Ata tepeye yanlardan bakar O güzel ruhlar için bugün o laleler sümbüller kokar. Konyanın ruhudur Alaeddin tepesi,canıdır O yüzden her bahar Ba’su Ba’del mevt hali yaşanır Alaeddin tepesinde bugün çocuklar oynar,gençler evlenir Sanki bir bağ-ı İrem köşesidir,Cennetten bir bahçedir İlmek ilmek açan çiçekler Sanki genç kızların çehizinden bir kanevçedir. Laleler,sümbüller, rengarenk güller bir yudum içilen o efsun tatlı kahveler Huzura bir yol açar geçmişten günümüze. Gözler bu efsunlu güzellikleri müşahede ederken Alaeddinde sema edip dönüp durur insanlar Mevlananın ruhu bu tepede gizli,dostça sıkışır eller Geri kalmasın aman duaya dolansın o diller. Talip KAZGI 13 Nisan 2014 Saat : 13 :45 Alaaddin Tepesi /KONYA |