sanrıların seyrindeyim......Şiirin hikayesini görmek için tıklayın aşk elindeyken ............yakılan kapris şelalerinin ışığında yunan yüreğin dört duvar kasvetidir tüten..... Kıskanç bir ruhun azabında kendini duvarlara vurup ateşe aşkında yanan pervanelerin seyrindeyim kendi yazıp kendi oynayan azabı sevip dillerini yaran kin içinde yok edilen komedinin seyrindeyim vur vur ... davulcu davulu iftarı bekleyen kulun sabrında iftariyelikler baldan, börekten içine zehir katanın seyrindeyim sabahın seherinde zamansız öten bülbülün dil kesiğinde güne merhaba demeye göz kırpan gülün seyrindeyim tutmamış aşıların kurumuş dalın.. güne bakanlarca eremediği çiçeğin seyrindeyim ’Tarı istemezse yaprak düşmezmiş Tanrı istemezse insan ölmezmişe’ diyen şarkının dinleme seyrindeyim Sen Tanrı’mısın? zehir zemberek dillerin lâvında yanan pervane kendi dikip kendi, her libası giyinen sanrılar prensi dur diyemediğin kendi hesaplaşmalarının seyrindeyim ..............................................EMA |