anlat istanbul dediğin çığlıklaruçurumun kenarında bir rüzgar esiyor rüzgarın içinde yitirilmiş esrik beden sona doğru yaklaşıyor kum saati arkasına bile bakmadan pervasızca hissettiğin anlar bir bir tükeniyor kayıp kentin gölgesiz sokaklarında sevda masalı aşklar inletir bedenimi titreyen sadece gözyaşlarımda ki hayallerim hayallerim üstüne basıp geçilen bir zerre zaman,kuşbakışı baktığın harita misali karmakarışık,plansız,dağınık en derin dehlizlerinde kaybolduğun yaşam her defasında son dediğin sigara anlat istanbul dediğin çığlıklar hepsi sineye çekilmiş ruya gibi adım adım yaklaşıyor sanki ölüm |
tebrikler güzel bir çalışma okudum...selamlarımla...