ŞANSLI MİRAN GİBİYİM
Bir yudum sevgi ister çölden seslenen canan
Bilmez mi ki aşkımı, dağda boran gibiyim Her zaman da ben oldum, ey yâr adını anan Aşkımızın üstüne, doğan Nuran gibiyim Mavi deniz demişsin, bayıldım tasvirine Kabaran dalgalarım, etmesin yer virane Elbette canım kurban bana gönül verene Hafızana kazınmış, hoş bir güran gibiyim Meltemler esmiş durmuş, saçının tellerinde Kızıl gül tutuyordu, baktım da ellerinde Hasret yeli ben olmam, anka’nın küllerinde Bir sarmaşık misali, yâr’i saran gibiyim Çivi çiviyi derler, ateşte, ateşi mi Şu nisan yağmurları, gözlerimin yaşı mı Başladı sağanaklar, sardı gönül kuşu mu Suların doldurduğu, susuz geran gibiyim Aşkın en güzelinde, her gecenin leyl’inde Sessizliği dinlerken, kemer olsam belinde Gülümsesem ben sana, en güzel hayalinde Cemaliyle ün salan, mutlu ceran gibiyim Ruhuma damla, damla, işliyorken bakışın Kekliği aratmıyor, koşuyorken sekişin Bitiriyor beni yar, karanfilce kokuşun Dokunduğunu yakan, kor bir niran gibiyim Lüzumsuz’um dedin ya, ey sevgili bu ne hâl Bahar gelmiş doğa şen, çiçekle eder hemhâl Yaşa bu güzelliği, korkuya yoktur mahâl Hemcinslerin içinde, şanslı miran gibiyim Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ ETEK YAZILARI NURAN: Nurlu, ışıklı, aydınlık GÜRAN: Çokça hatırla anlamında kullanılan nir ad. GERAN:Kuyu CERAN: Sevimli, uzun boylu, güzel gözlü insan, hayvan. NİRAN : Ateşler MİRAN: Beyler |