hergele
sağında bir kazma solunda kürek
kendi kuyusunu kazdı hergele indikçe derine battı çamura ışığa küfredip azdı hergele bir yalandan kırk kez masal anlattı kendi masalından fasıl anlattı dili cünüp gezdi gusül anlattı riya abdestiyle gezdi hergele ipe un serdirdi çıkardı cambaz kırk takla attırdı şaştı hokkabaz biraz cilve yaptı birazcık da naz kalbin ayarını bozdu hergele saya saya bitmez yediği nane biraz zurna çaldı biraz kemane kesti yapıştırdı çıktı meydane edep perdesini yüzdü hergele yalan değil elbet öyle dost öyle gerekmez desem de arife söyle dünyevi’yim benim nefsim hep böyle sandım kördüğümü çözdü hergele |