O ESKİ DEFTERO salaş kahvede seninle yine, Hâtıraları da alıp oturduk... Koyduk tahta masaya eski defteri... Sustuk... Susuverdik nedense, Gözlerimiz dalgın, hep yerde... Ne sen baktın yüzüme, ne de ben sana... Duyulur gibiydi oysa Deli gibi çarpan yüreklerimiz... Bir şey vardı sanki, anlatılmayan, Anlatılamayan bir şeyler... Oysa, sözler dilimizin ucunda, Sımsıkı kapanmıştı dudaklarımız... Unutulmuş gibi duran eski defterin, Rüzgâr açıverdi sayfalarını, Uçuşurken mısralar masaya, Kaybolmasın diye birden Uzandı ellerimiz bir anda, Dokundu parmaklarım ellerine... Sımsıkı tutuverdin ellerimi, Takıldı gözlerim gözlerine... Suskundu diller, suskundu ama, Anlattı çok şeyi ellerimiz... Gözlerimizde başladı sanki bir düğün... Vuslat; ortada gezen sevdâlı gelin, Sevinç yaşları döküyordu sessizce... Koynumda sakladığım bu eski defter, Hayatımın en içli hâtırâsı. Duygularla işlenmiş gizli hazine, Sevgiyle bağladığım düğüm düğüm... Bir emânet ki o senden bana, Beni unutsan bile saklayacağım... Sıçrasa kar, yağmur, lekelense de, Onu, öpe öpe aklayacağım.. Hâlenur Kor |
tebrik ederim hoş anlatım ve şiir tadında sefa..
saygılarımla
karan