ViCDAN PRANGALARINI KIRMAYI KURUYORUM
Gece; gündüze hakim, tutsak bütün ışıklar;
Karanlık dehlizlerde bir huzme arıyorum... Öz; Öz’ünü yitirmiş ağlıyor boş beşikler; ..........Kayıp mutlulukların izini sürüyorum... Engeller barikatlar kurulsa yollarıma, Çelik’ten kelepçeler vurulsa ellerime; En imkânsız çareler sığar hayallerime! ..........Dünyadan yıldızlara halatlar geriyorum... İnsanlık maratonu, kalmaz bu dava yarım; Cellâda esir düşüp, bilsem kopacak serim! Yok, inancımdan dönüş; kararlarımda varım! ..........Koza’m-da ilmek-ilmek ZAMANI örüyorum... Kundaktaki bebekler doldurmuyor yaşını Gözü dönmüş vahşiler vuruyorlar başını Tuzu kuru olanlar çatma’sa da kaşını; ..........Dertleri kederleri canıma karıyorum Sırtlanlar akbabalar sömürüde yan/yana! Sormazlar kaynağını, yutarlar kana-kana... Parçalansak, faydamız dokunmaz giden cana! ..........Vicdan prangalarını kırmayı, kuruyorum... 18 OCAK 2014 / Metanet Yazıcı * |
Hikmet YURDAER