An Kadar Şairim Ben...
- Yine de öyle bilme...
Ne öyle bak gözüme ne kaçır gözlerini Kızdığımı sandığın an kadar şairim ben. Unutmadım "sakın ha, unutma" sözlerini Sızdığımı sandığın an kadar şairim ben... Bırak bir kere daha dönsün başım, kaç yazar? Gözyaşım kirpiğime yanaşsın azar azar Her gidenin ardından kırgın gönlüme mezar Kazdığımı sandığın an kadar şairim ben. Bir masa kur yeniden, düşlerinden süzerek Sahrayı yağmura boğ Kays’ı son kez üzerek Ama çok şey bekleme; cümleleri dizerek Yazdığımı sandığın an kadar şairim ben. Susuz bir okyanusta batır hüsran gemini Ezberinden sürgün et, günü dünü demini Şimdilik gözlerine ettiğim tek yemini Bozduğumu sandığın an kadar şairim ben. Nasılsa duyacaksın kaç gidiş gördüğümü Kaç gece gözyaşımı yastığa sürdüğümü Çünkü aşk zannettiğin kırk boğumlu düğümü Çözdüğümü sandığın an kadar şairim ben. Başkası söylemesin, benden duy; unutmadım Benden duy, sırf bu yüzden Mecnun olmuşken adım, Vuslat denen sokağı her gece adım adım Gezdiğimi sandığın an kadar şairim ben. Seninle anlam bulmuş bütün düşlerden cayıp Düşlerini yok sayan bir yıldız gibi kayıp Ardından bir tek cümle yazmayı hicap sayıp Bezdiğimi sandığın an kadar şairim ben. Yani yorgun ömrümün hasret kokan kadını Sevmekten hiç bıkmazken imkansız muradını Lehv-i Mahfuz’da bana bahşedilmiş adını Çizdiğimi sandığın an kadar şairim ben... 23.03.2014 Beylikdüzü |