UTAN / MAZ /SIZIM
Üzülmenin sonu yoktur
ne tuhaftır saklılık bir kabuğun içinde sisli düşüncende ne zordur karar vermek anlatamamaktır... ne gariptir benlik sürünür yerde başlar felaket eteklerindeki taşları döker ağızlar terk olurum... isketimin çukurlarında olur olmaz vuran bir yansımaydı,gerçek bir küfürün içindeydi geçmiş rüyalarda sızlıyordun hep sızıyordum diktiğim yerlerden rahat edemiyordu benim yüzümden ne gündüz ne gece... istemsizdir hücum yada geri çekiliş yürürsün ıslanırsın ıssız tebessümlere karşılık itiraftır bu üşümenin ispatıdır ... morarmış dudaklarımdaki şiddetli küfürler... seferler hep yarım boğazımda düğümlüdür konuşsam yer sallanır bir mühürdür ağzım... adım adım düşer irtifa ölüm söyleşir aşağıda saatleri sayılmış saçları kesilmiş yüzünde tırnak izleri alnında akılsız bir alın yazısı ve gerçekler böyle düşünmezdim benim gerçeklerim bin kat boyayla örtülen bir harebeymiş... bir banka soygunuymuş hayatım benim sandığım herşey bir kurumun ve yolum değişir sevgim değişir aşk değişir güvenlerim nafakasız bir kocadır boşar ve ödemez bedelini... ve koskocaman bir anlamsızlığın yaşamaya mecbur bedenidir bedenim bedenim bir istila ülkesi kan sarhoşluğu içtiler bardak bardak bedenimden bir akşam yemeği öğünlük bir övünç odur işte başlarında taşıdıkları taç umutlarımı kestiler bir çanağa akıttılar düşlerimi... biliyorum senden giden kıyıda kalan çöl olur... /Ancak Toprakla Kapanabilen,/ ONULMAZ BİR YARADIR Hicran... _____(Dağlara Taşlara)_____ |