DİŞLERİNİN ARASINDA PARÇALAMAK İSTEDİĞİ O BEYAZ ADAMLAR
Heyecanlı bir platformda terler dökecekti şimdi,moda denilen şey her zaman değişikliğe uğrayan kalıcı olmayan bir şeydi,
sıcak hoş görünen ilgi çekebilen kreasyonları görselliğe sunmak zorundaydı,belkide şimdi ülkesi ona tüm egzantrik vahşi sesleri sıcak renkleriyle yardım edecekti kariyer çatışması içine girecekti küçümseyenleri eleştirenleri bol olacaktı benzersiz olmalı asla taklitçi olmamalıydı kaliteli disiplinli bir öğretim onu bekliyordu okul başlayacaktı neredeyse tüm kardeşleri müziği seçti topluluk kurmak istiyorlardı annelerine tekrar sahne için zorluyorlardı en sonunda dediklerini yaptılar yeni bestelerini anneleri okuyacaktı dinamik zoru seven yaşıyla asla ilgilenmeyen harika dinamizmin sembolü bir anne o harika insan gelecek yaşamlarını başka yönlere saptırıp asla ve asla zorlamıyordu hayat senin diyordu mimar mühendis ol diye zorlamayacağım içinizdeki deha fışkırsın yeter ki bir işe sarılın ve eğitimini çok iyi görün diyordu hayat burada zordu tam eve varacağı kavşağı geçmesi gereken anda motosikleti çalan beyaz adamlar bir de üstüne küçük kardeşini dövüp hırpalamıştı ,bunu yanlarına bırakmayacağım diye yaralarını temizlerken bir yandan söyleniyordu Afrida her ne olursa olsun ırkçılık dünyada var ! HOŞGÖRÜSÜZ AŞIRI BAĞNAZ MİLLİYETÇİLİK RENK KÜLTÜR AYRIMI HAYVANİ DÜRTÜLERLE SALDIRGANLIK İŞKENCELER HER TÜRLÜ KÖTÜLÜK VE BU DÜNYADA BU IRKÇILIK ŞOVENİZMİ BİTMEYECEK ve biteceğini sanmıyorum ve burası odak noktası dikkatli olmalısınız derken sahne dünyasına tekrar döneceğini söylüyordu DİŞLERİNİN ARASINDA PARÇALAMAK İSTEDİĞİ BEYAZ ADAMLAR İngilizlerin köle gemisi şimdi hala gururla duruyor mudur? köleleri taşırken başı dikmidir hala Amerika kıyılarına söylesene John Hawkins iri siyah gözler bir dolu korkulu gözyaşlarının izi kalmışken hala yüzlerce mil uzaklıkta leş kokulu gemiler balık istifi gibi zincirli kendi nesline zulmettiler yaşam için ağızlarına akıtılan bir lokma çorba aylarca hareketsiz zincirlenirken adı insan hiç bir canlının hak etmediği işkenceler sizi affetmiş mi bu zavallı tarih? daha kötü kokmaz mıydı ayni alanda ayni şartlarda beyazlar? birde isim bol kahkahalı kötü kokulu zenciler sömürgeci devlet olmayı seven zihniyet şeker kamışı rant çiftlikleri taşıdıkları o bedava işçi köleler sizi ayaklarımın altında ezeceğim gün adımın yazılacağı tarihi bekler günüm Jim Crow lağım kokuyor lavabolardan tut adi döküntü olan her şey karaların otobüsün içinde ki siyahlar hey!arka tarafa ! dediğin o yasaların adınız ırkçılığa çıkmış ne yapsanız silinmez tarih yazarken kirli sayfaları kara yasalara hala bayrak tutar orman yasaları en sevdiğiniz şey işkence beyninizdeki şeytan emredince utanacak bu kıta dünya onları seyredince içimizdeki cehennem sizi yakacak sizin düşüncelerinizi giydiğimiz bembeyaz çizmeler ezince KOCASINI ÖLDÜREN BEYAZLARI KİME İHBAR EDECEKTİ Kİ? BU ASİ KITADA? KIZGIN DEMİRLE GÖZLERİ OYULURKEN AĞIR AĞIR YAKTILAR MEYDANIN ORTASINDA YETMEDİ NARİN SİYAH PARMAKLARI ASILI AYLARCA BİR KASAP DÜKKANINDA BEBEĞİNE HAMİLEYDİ O BU VAHŞETİ TARİH YAZARKEN UTANMAYACAK LARMI OKURKEN? SATIRLARIMDA? AFRİKA’LI AFRİDA |