SİYAH BİR GÜLÜN KOKUSUNU DÜNYAYA TAŞIYAN RÜZGARLAR
Kızların oyuncak bebekleriyle oynaması kadar doğal ne olabilir diki ?buradaki tek fark
Afrida elindeki oyuncak bebekleri giydiriyordu ,annesinin sesi çok güzeldi onlar müziği çok seviyorlardı, annesi evlendiği için artık işini yapmıyordu gece kulüplerinde o güzeller güzeli şarkılarını söylemiyordu o şimdi dikiş dikiyordu annesinden gençliğinde ne öğrendiyse , Afrida’da bu merak evdeki yaşamdan doğdu,bir dolu bebek onun elinde oyuncaktan öteydi küçük tasarımcıya arada annesi gülümsüyordu bu merak onda lise bitse de devam etti,annesi onu moda tasarım için yönlendirdi artık hayatı değişecekti o kara kafalı makineler ile ilk olarak atölyelerini açtılar ,dikiş dikilmese de bir dolu sökük yırtıklar düğme fermuar tamiri yapılıyordu Ama o hep çiziyordu hani o yükseklerde uçan rengarenk çamaşırlar ,hani o boyalı yazılı duvarlar onlar geçit vermişti beynine o renkler vermişti düşüncelerindeki komutu yoksa da o burjuva caddelerindeki süslü yüksek binalardaki veya ünlü beşinci caddedeki Tomy Hilfiger mağazası değildi ,aslında isimlerini markalaştıran o büyük modacılarda belki kara makineyle önce tanışıp sonra azimle bir marka oldular Hayal ettikleri moda tasarım yüksek lisans okulu uzakta değildi şimdi önce buradaki okul moda tasarımı BFA ve New york Prattt İnstitude tasarlamak üretmek vizyon yaratmak asla hayal olmayan gelecekteki yerini belirlemek hayal gücünü kullanmak önüne gerçekleşecek olanları sunacaktı şimdi Okul bitince ilk işi kendi işini kurmak olacaktı kendini bu işe adamıştı,kara kalemiyle bir dolu modeller tasarımlar çiziyordu hepside geldiği ülke Afrika kokuyordu renk hayvan figürleri çöl yeteneklerinden dolayı onu yetiştirme enstütüsüne alıp dahada özgün kendi dünyasına has olan yeteneklerini geliştireceklerdi beyazlardan nefret etmeyecekti artık hepsi öyle onun düşündüğü gibi sivri dişlerini gösteren vahşi ırkçı değildi ki.. Annesi ne diyordu vaçgeçemediği şarkılarında? sana verilen en değerli şey aklın ile dünyayı avuçlarının içine al ve güzel olan tüm insanları sev içinde SİYAH GÜLÜN KOKULARI Sihirbaz mıyım şimdi yoksa şapkadan çıkan bir Afrika papağanımı ? Afrida yazılı markayı öğretirim belkide günün birinde ben değilmiyim o ? salonun masa örtüsü asılı seten perdeleri söküp gece tuvaleti yapıp boncuklarla süsleyen modanın doğduğu ülkeye kadar taşınacak çizgilerim geçmişten günümüze rengarenk işler o Afrika ısınacak görünce mankenler Eyfel kulesi önünde sağlam vizyonum hayal ötesi biliyorum bunu çizerken beynimde ismimin anlamındaki kumaş sevinçleri yaşatacak içimde sönük silik soğuk dünyada renklenecek kreasyonlar işlenince Afrika’dan ısıtacak çöl rüzgarları ile içlerinde devrimin öncüsü şu Afrika panteri korkutacak moda dünyasının birden karşısına dikilince burjuva caddelerindeki lüks mağazalar bir çantayı görecekler kaplanın üzerindeki ismimde ben Afrida vahşi doğayı yaratan kadın tek modacı giyimde başarı bir intikam sayılır mı? beyazların köle diye attığı yosun rutubetli hücreler her yeri altın kaplama muhteşem saraylara dönüşünce Afrika’nın siyah gülü kokacak buram buram şaşırsınlar girince BEN BİR SİHİRBAZIM ŞİMDİ SİHİRLİ BİR DEĞNEK VOLON ŞAPKA DÜNYAYI DÖNDÜRÜYORUM AVUÇ İÇLERİMDE BEYAZLARIN HAYAL DİYE GÜLDÜKLERİNE ÖYLE BİR MARKA ÇIKARACAĞIM Kİ AFRİKA KOKACAK TÜM DÜNYA ŞAŞIRACAK ISIRAN VAHŞİ DİŞLERİNDE AFRİKALI MODACI AFRİDA’NIN ÖYKÜSÜ |
üstün anlatımıyla
okuyucusunu yormayan
değerli bir eser olmuş
yazan elleri kutlarım