zihne darbe
En olmadık acıların müsebbibi sayıldı kederli ellerim.
kovuğunda saklanan bir ceylan gibi korkarak damlattım mürekkebimi, demirden ağır,esas-i imandan hafif sayfalara. Öyle ki yerine gelebilecekken verilen sözler,kuş bakışı hayallere karıştı, hiç söylenmemiş sayıldı paslı ama parlak yeminler. siyasi değil ama gayr-i ihtiyari insanlar tanıdım, ensesine tayyare konan,alnında bir mücahit edasıyla yürüyen ve topladığı gülücükleri kırmızı dosyalar arasında hediye eden insanlardı. kirletilmiş mendillerin çöpe dahi atılmadığı sokaklar gördüm, duvarlarına en samimi sözlü beyanların ve resmi dilekçelerin yazıldığı. Az beri gel hele,şu dik yokuştan aşşağısını göstereyim,büyük toplu çukurların kazıldığı. kemik kemik kırılan falakaları yakmak için her çaktığımda kibriti, alabildiğine tokluk kokan bir nefes hissettim ensemde ve henüz yanmış, hafif ispirto kokan küçük,sevecen ve orman sarisi dal parçasının ucunda yanan ateşte.. tozlu tarih diyerek öğrettiler,öğretirken betimleyen öğretmenler bize. Başlığı tek haneli,sonundan bir cins doğmuş o yuvarlak yılları.. yorumlamak yorulmaktır,aç kalmaktır ölesiye,bileklerinde izdir dediler.. ama bilseydim şimdilerde omuzlara dövme yapılacak kadar popüler olacağını o izlerin, kiminin boynundan kiminin beyaz atının geminden çalıp dolardım etrafına korkaklık kokan bileklerimin... |